Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/222 E. 2023/9343 K. 29.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/222
KARAR NO : 2023/9343
KARAR TARİHİ : 29.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/196 E., 2016/606 K.
S.S ÇOCUK : …
SUÇ : Evi terk eden çocuğu, ailesini veya yetkili makamları durumdan haberdar etmeksizin yanında tutmak
HÜKÜMLER : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanıklar ve suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 22.02.2016 tarihli iddianamesi ile sanıklar … ve … hakkında evi terk eden çocuğu, ailesini veya yetkili makamları durumdan haberdar etmeksizin yanında tutmak suçundan cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmıştır.
2.İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 02.04.2015 tarihli iddianamesi ile suça sürüklenen çocuk hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
3.Birleştirilerek görülen davada İzmir 24. Asliye Ceza Mahkemesi’ nin 14.07.2016 tarihli kararı ile suça sürüklenen çocuk … ve sanıklar … ile … hakkında, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan … vekilinin temyiz isteği; yaşı küçük mağdurun temsil edilmediği bir yargılama sonunda karar verildiğine, kararın usul ve kanuna aykırı olduğuna, adil yargılanma ve delil sunma hakkının ve silahların eşitliği ilkelerinin ihlal edildiğine, kararın bozularak sanıkların cezalandırılmaları gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, sanıklar … ve …’nin evden rızasıyla kaçan 18 yaşından küçük mağduru, ailesine ve yetkili makamlara haber vermeden yanlarında tutmak suretiyle çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunu, suça sürüklenen çocuk …’un da evi terkeden mağdureyi ailesinin yaşadığı eve getirerek rızasıyla da olsa yanında tutmak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediği iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
1.Oluşa ve dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk …’un, fiziki görünümü itibariyle 16 yaşında gösteren ve iki ay sonra reşit olacağını belirten mağdureyle tanışıp arkadaşlık ilişkisi kurduğu ve ailesinin yaşadığı eve getirdiği, suça sürüklenen çocuğun anne ve babası olan sanıklar … ve … ile birlikte mağdureyi rızasıyla da olsa evlerinde tuttukları olayda suça sürüklenen çocuk … ve sanıklar … ve …’nin eyleminin cebir, tehdit veya hile kullanmaksızın ve mağdurenin ailesi veya yetkili makamları durumdan haberdar etmeksizin 18 yaşından küçük mağdureyi yanlarında tutmak suretiyle 5237 sayılı Kanun’un 234 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunu oluşturduğu gözetilerek mahkumiyetlerine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde beraat hükmü kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
2.Suça sürüklenen çocuk … ‘ın gerekçeli karar başlığında adına ve kimlik bilgilerine yer verilmemiş olması hukuka aykırı bulunmuştur.
3.Dairemizin 2020/2463 Esas sayılı dosyasında 01.10.2020 tarihli kararla, somut norm denetimi yoluyla iptal istemli başvuru üzerine Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 gün ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddesinin “01.01.2020 tarihi itibariyle… hükme bağlanmış ve kesinleşmiş dosyalarda …. basit yargılama usulü uygulanmaz” bölümündeki hükme bağlanmış” ibaresinin Anayasanın 38 inci maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 38 inci maddesinde suçun kanuniliği ve cezanın Kanuniliği güvence altına alınmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 7/1 inci maddesinde de aynı güvencelere yer verilerek “lehe kanunun uygulanması ilkesi” benimsenmiştir.
Maddi ceza hukukuna ilişkin hükümler içeren basit yargılama usulünün “hükme bağlanmış dosyalarda” uygulanmasını engelleyen 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun geçici 5 inci maddesinin (d) bendindeki “hükme bağlanmış” ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle temyiz davasına konu dosyalarda lehe hükümler içeren Ceza Muhakemesi Kanunun 251 inci maddesinin üçüncü fıkrasının uygulanması imkanının doğması ve bu konuda mahkemesince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu nedeniyle karar hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İzmir 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 14.07.2016 tarihli ve 2016/196 Esas, 2016/606 Karar sayılı kararında katılan … vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.11.2023 tarihinde karar verildi.