Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/18812 E. 2023/9450 K. 04.12.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/18812
KARAR NO : 2023/9450
KARAR TARİHİ : 04.12.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/1658 E., 2021/430 K.
SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteminin süresinde olduğu, temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Orhaneli Cumhuriyet Başsavcılığının 06.07.2018 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında hakkı olmayan yere tecavüz suçundan cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.
2.Orhaneli Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.05.2019 tarihli kararı ile sanığın hakkı olmayan yere tecavüz suçundan 10 ay hapis cezası ve 820,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
3.Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 16.03.2021 tarihli kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince hakkı olmayan yere tecavüz suçundan kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusu üzerine 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrasını uyarınca ilk derece mahkemesinin mahkumiyet kararının kaldırılmasına, sanığın hakkı olmayan yere tecavüz suçundan beraatine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz isteği, atılı suçun unsurlarının oluştuğuna, usul ve yasaya aykırı karar verildiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Dava konusu olay, sanığın katılana ait araziye ev yaparak tecavüz ettiği ilişkindir.
2. Mahkemece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 2017/1793 Esas, 2017/1609 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazda sanığın hissesinin iptal edilerek katılan adına tapuya kaydına karar verildiği, katılanın sanığa tahliyeye ilişkin ihtarda bulunmasına rağmen sanığın taşınmazı kullanılmaya devam ederek üzerine atılı hakkı olmayan yere tecavüz suçunu işlediği kabulü ile mahkumiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Katılanın şikayet tarihinden sanığa karşı ön alım davasını kazanıp taşınmazın üzerindeki bina ve eklentilerini terk etmesi için sanığa noterden ihtarname göndermiş ise de; dava konusu bina ve eklentilerinin sanığın babası tarafından önceden yapıldığı, sanığın bu bina ve eklentilerinin tüm yapıların değerinin tespiti için katılana karşı Orhaneli Asliye Hukuk Mahkemesi’nde hukuk davası açtığı, suçun unsuru olan “bir hakka dayanmaksızın” şartının dava konusu olayda oluşmaması nedeni ile sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmesi isabetsiz bulunmuştur.

IV. GEREKÇE
A. Tebliğnameye Yönelik
Ceza Genel Kurulunun 17.05.2022 tarihli, 2020/248 Esas, 2022/359 Karar sayılı ilamı ve 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ”İlk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine, aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı hâlinde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine” duruşma açılmasına gerek olmadan karar verilebileceğinin düzenlenmiş olması ve aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ”Olayın daha ziyade aydınlanması gerekmeden beraate veya davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması gerekirse” şeklinde yer alan düzenleme birlikte değerlendirildiğinde istinaf mahkemesince dosya üzerinden beraat kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından Tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.

B. Katılan Vekilinin Temyiz Talebine Yönelik

Sanık hakkında kurulan hükümde, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, katılanın sanığa karşı dava konusu 467 parsel sayılı öncesinde sanığın 1/2 hisse sahibi olduğu taşınmaz için açtığı ön alım davasını kazandığı, taşınmazın katılan adın tescil edildiği, taşınmazın üzerinde bulunan ve önalım davası öncesinde yapılan bina ve eklentileri terk etmesi için sanığa noterden ihtarname gönderdiği, buna karşılık sanığın Orhaneli Asliye Hukuk Mahkemesi’nde katılana karşı yapıların bedellerinin ödenmesi için davası açtığı, tarflar arasındaki ihtilafın hukuki nitelikte olduğu anlaşıldığından atılı suçtan sanık hakkında beraat kararı verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır. Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenle Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 16.03.2021 tarihli katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Orhaneli Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.12.2023 tarihinde karar verildi.