Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/18575 E. 2023/4885 K. 15.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/18575
KARAR NO : 2023/4885
KARAR TARİHİ : 15.06.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/1517 E., 2021/196 K.
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
HÜKÜM : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen mahkûmiyet hükmünün kaldırılmasına ve hüküm kurulmasına yer olmadığına

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı; yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 13.12.2018 tarihli iddianamesiyle sanık hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan cezalandırılması istemi ile dava açılmıştır.
2. Konya 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.11.2020 tarihli kararı ile sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilmiştir.
3. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 08.02.2021 tarihli kararı ile mahkûmiyet kararının kaldırılmasına, iddianamede gösterilen eylem hakkında verilen bir hüküm bulunmadığından
hüküm kurulmasına yer olmadığına, iddianamede gösterilen eylemlerle ilgili İlk Derece Mahkemesince zamanaşımı süresince her zaman hüküm verilmesinin mümkün olduğuna karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Dava konusu olay, sanığın mağdura ait Yapı Kredi Bankası … Şubesine ait 54… numaralı kredi kartından mağdurun bilgisi ve rızası dışında fatura ödemeleri yaptığı iddiasına ilişkindir.
2. İlk Derece Mahkemesince özetle ”müştekinin Yapı Kredi Bankası … Şubesine ait 54… numaralı hesabından 2023 yılı Kasım -Aralık ayını kapsar hesap özetini kontrol ettiğinde bilgisi ve rızası dışında değişik tarihlerde 2.000 TL harcama yapıldığını gördüğü, yine Yapı Kredi Bankası Konya Mesnevi şubesinden 314.. numaralı hesap açıldığını öğrendiği, , , , bu hesaba dair yapılan araştırmalarda değişik tarihlerde telefon numaraları ile bireysel lvr araması yapılıp kredi kartı borcu ödendiği, bu telefon numaralarından birinin sanık adına kayıtlı olduğu”gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
”5271 Sayılı Kanun’un’nın 225 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca hükmün ancak iddianamede unsurları gösterilen fiil ve faili hakkında verilebileceği, bir başka deyişle, iddianameye konu edilmemiş olan eylemle ilgili olarak hüküm verilemeyeceği,
Sanık hakkında, katılan …’un Yapı Kredi Bankası Konya … Şubesine ait 54…. numaralı kredi kartından K.A. ve F.B.isimli şahısların GSM hatlarına ilişkin faturaların sanık tarafından ödendiği iddiasıyla kamu davası açılmış olmasına rağmen, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda iddianamede belirtilen eylemden bahsedilmeden, katılanın, eski Koçbank tarafından açılan, Yapı Kredi Bankası’na ait 31… no.lu hesabından 15.11.2013 tarihinde yapılan GSM hattı faturası ödemesinin sanık tarafından yapıldığı gerekçesiyle sanığın cezalandırılmasına karar verildiği, sanık hakkında açılan iddianamede anlatılan eylemlerden hüküm verilmediği görülmekle, ortada dairemiz tarafından istinaf denetimine tabi tutulabilecek karar bulunmadığı”gerekçesiyle sanık hakkında ilk derece mahkemesince verilen mahkûmiyet hükmünün kaldırılarak, sanık hakkında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan hüküm verilmesine yer olmadığına kararı verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Tebliğname yönünden;
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hüküm kurulmasına yer olmadığı kararı verilmesinden önce İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi karşısında, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 5271 sayılı Kanun’un 279 uncu ve 280 inci maddelerindeki düzenlemelere aykırı biçimde davanın esası hakkında bir karar verilmesi yerine, mahkûmiyet kararının kaldırılmasını da içerir şekilde hüküm kurulmasına yer olmadığına dair verilen kararın temyiz yoluna tabi olduğu anlaşıldığından Tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
B. Sanık müdafiinin temyiz itirazları yönünden;
5271 sayılı Kanun’un 272 nci maddesinin birinci fıkrasına göre ilk derece mahkemelerinden verilen hükümlere karşı istinaf yoluna gidilebilir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 245 inci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci ve 52 nci maddeleri gereğince 2 yıl 13 ay 15 gün hapis ve 100,00 TL adli para cezası verilmiştir.
5271 sayılı Kanun’un 279 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre, bölge adliye mahkemesine başvurunun süresi içerisinde yapılmadığının, incelenmesi istenen kararın bölge adliye mahkemesince incelenecek kararlardan olmadığının, başvuranın buna hakkı bulunmadığının tespiti halinde itiraz yolu açık olmak üzere istinaf başvurusunun reddine karar verilir.
Aynı Kanun’un 280 inci maddesinde ise, bölge adliye mahkemesince istinaf yoluna tabi kararlar yönünden, duruşma açılmaksızın bölge adliye mahkemesi tarafından hangi kararlar verilebileceği hususu sayılmakla birlikte, sayılan hususlar dışındaki diğer hallerde duruşma hazırlığına başlanıp, duruşma sonunda istinaf başvurusunun esastan reddine veya ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılarak yeni bir hüküm kurulacağına dair düzenleme yer almaktadır.
Somut olay incelendiğinde, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen hükümde 5271 sayılı Kanun’un 225 inci maddesine muhalefet edildiği ve iddianamede gösterilen eylem hakkında verilen bir karar olmadığından, ortada daire tarafından incelenecek istinafa konu bir karar olmadığı hususları gerekçede belirtilmiştir. Hüküm kısmında ise İlk Derece Mahkemesi tarafından kurulan mahkûmiyet hükmünün kaldırılmasına ve hüküm kurulmasına yer olmadığı kararı verildiği anlaşılmıştır. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından İlk Derece Mahkemesince verilen istinaf yolu açık olan hükme yönelik 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinde sayılan kararlardan birine hükmedilmesi gerekmektedir. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesi gereği inceleme yaparak davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, hükümde çelişki ve karışıklığa neden olacak şekilde İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasından sonra, hüküm kurulmasına yer olmadığı kararı verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin 08.02.2021 tarihli kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdîren Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.06.2023 tarihinde karar verildi.