Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/18533 E. 2023/8462 K. 06.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/18533
KARAR NO : 2023/8462
KARAR TARİHİ : 06.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/536 E., 2021/632 K.
SUÇ : Köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz
HÜKÜM : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz talebinin esastan reddi

İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Çekerek Cumhuriyet Başsavcılığının 12.11.2019 tarihli iddianamesiyle sanık hakkında köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 154 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır
2. Çekerek Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.01.2021 tarihli kararı ile sanık hakkında köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 154 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrası (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca hapis cezasından çevrili 3000 TL ve doğrudan verilen 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
3. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 8.Ceza Dairesinin 27.04.2021 tarihli kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik katılan vekili ve sanık müdafiinin istinaf başvurularının kabulü ile 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Düzeltilerek İstinaf Başvurusunun esastan reddine,, sanığın 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin birinci fıkrası (c) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan … Hazinesi vekilinin temyiz istemi sanığın … Köyü dere ve yol olarak kadastroda kaydedilen yere 119 metrekare tecavüz ettiğine ilişkin bilirkişi raporu bulunduğuna, sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olduğuna, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay sanığın Aydıncık İlçesi … Köyü … evkiinde bulunan ve dere ve yol olarak sınırlandırılan 127 ada 122 parsel numaralı taşınmazda 119,67 metrekarelik alanı işgal ederek tasarrufta bulunmak suretiyle köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmaza tecavüz suçunu işlediği iddiasına ilişkindir.
A. İlk Derece Mahkemesinin kabulü
Soruşturma aşamasında alınan 12.11.2019 tarihli kadastro raporunda sanığın dere ve yol olarak sınırlandırılan alana 119,67 metrekare tecavüzünün bulunduğunun tespit edildiği, mahkememizce icra edilen keşif sonucunda düzenlenen fen ve ziraat bilirkişi raporlarında temel kalıntıları bulunan kulube ile 17 adet kavak ağacının bulunduğunun belirtildiği, bu nedenlerle sanığın üzerine atılı suçu işlediği anlaşılmakla mahkumiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin kabulü
Sanığın Aydıncık ilçesi … Köyü … Mevkisi’nde bulunan 127 ada 122 parsel nolu arazisini kullanırken bu parsele bitişik olan dere ve yol olarak sınırlandırılan alana 119,67 m² tecavüzde bulunduğundan bahisle sanığın Türk Ceza Kanunu’nun 154 üncü maddesinin ikinci fıkrası yollamasıyla Türk Ceza Kanunu’nun 154 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; keşif sonrasında kadastro fen bilirkişisinden alınan rapordan anlaşıldığı üzere yargılamaya konu yol ve dere olarak sınırlandırılan kısım üzerine önceden sanığın yapmış olduğu 10.50 m² miktarındaki zeminde temeli bulunan ve yıkılmış olan yapıya ait tuğlaların bulunduğu, başkaca yol ve dereye tecavüzün bulunmadığı, ziraat bilirkişisinin raporundan anlaşıldığı üzere yargılamaya konu yol ve dere olarak kullanılan ve kadastro paftasında sınırlandırılan alan içerisinde zemini düzeltmek amacıyla doğu kısmına sanığa ait 122 parsel numaralı taşınmazla sınırına taş duvar örülerek içi toprakla doldurularak zeminin düzeltildiği, içerisinde daha önceden yapılmış iken sonradan yıkıldığı anlaşılan kulübeye ait tuğla ve temel kalıntılarının tespit edildiği, suça konu alan içerisinde kuzey kısmında yaklaşık 8-13 yaşlarında 17 adet kavak ağacının dikili halde olduğu, bilirkişi raporları ile tespit edilen tecavüz eylemiyle ilgili daha önceden sanık hakkında 13.06.2013 tarihli iddianame ile Çekerek Asliye Ceza Mahkemesine kamu davasının açıldığı, Çekerek Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/65 Esas, 2014/37 Karar sayılı 05.02.2014 tarihli kararı ile sanığın hakkı olmayan yere tecavüz suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, dolayısıyla sanığın bu eylemleri ile ilgili daha önce yargılama yapılıp mahkumiyetine karar verildiği, Çekerek Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/65 Esas, 2014/37 Karar sayılı ilamından sonra sanığın bu yere tecavüz eyleminde bulunmaya devam ettiğine dair bir delilin bulunmadığı, ziraat bilirkişisinin raporunda yer alan kavak ağaçlarının 8-13 yaşlarında olduğu yönündeki tespit ile kadastro ve ziraat bilirkişilerinin raporlarında yer alan sonradan yıkıldığı anlaşılan kulübeye ait tuğla ve temel kalıntılarının bulunduğuna yönelik tespitin sanığın daha önceki yargılamaya konu hakkı olmayan yere tecavüz eylemine ilişkin olduğunu ortaya koyduğu, başkaca yol ve dereye tecavüzün bulunmadığı dikkate alınarak sanığın atılı suçu işlemediği anlaşılmakla beraatine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporunda sanığın kendisine ait 127 ada 122 parsel sayılı taşınmazda tasarrufta bulunurken kadastro paftasında yol ve dere olarak sınırlandırılan alanın 119.67 metrekaresinde de tasarrufda bulunduğu bildirilmiş, kovuşturma aşamasında alınan 12.10.2020 tarihli ziraat bilirkişisi raporunda sanığa ait 127 Ada 122 numaralı parselin batısında yer alan köylünün ortak kullanımında bulunan yol ve dere olarak kullanılan alanın zeminini düzeltmek amacıyla, 122 parsel numaralı taşınmazın doğu kısmındaki sınırına duvar örülerek içinin toprakla doldurulduğu, zemininin sanık tarafından düzeltildiği, suça konu alanın içerisinde kuzey kısmında yaklaşık 8-13 yaşlarında 17 adet kavak ağacının dikili olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır. Köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçunun temadi eden suçlardan olması, sanığın suça konu yol ve dereye tecavüzünün devam etmesi, sanık hakkında daha önce açılan davada düzenlenen iddianame ile hukuki kesintinin oluştuğu eylemin devamı halinde yeni bir suçun oluşacağı hususları hep birlikte gözetildiğinde, sanığın köylünün ortak kullanımında bulunan kadastro paftasında dere ve yol olarak kayıtlı yeri toprakla doldurup ağaç dikerek işgal eylemine devam ettiği doldurmuş olduğu toprağı ve dikmiş olduğu ağaçları kaldırmadığı anlaşıldığından mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle katılan … Hazinesi vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 27.04.2021 tarihli kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdîren Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.11.2023 tarihinde karar verildi.