Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/18371 E. 2023/3893 K. 30.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/18371
KARAR NO : 2023/3893
KARAR TARİHİ : 30.05.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ :Köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz
HÜKÜMLER : Beraat

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Gümüşhane Cumhuriyet Başşsavcılığının, 25.12.2018 tarihli iddianamesiyle, sanıklar hakkında köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçundan cezalandırılmaları için kamu davası açılmıştır.

2.Gümüşhane Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.11.2019 tarihli kararı ile sanıklar hakkında köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçundan hapisten çevrili 3000 TL adli para ve doğrudan verilen 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

3.Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 18.03.2020 tarihli kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanıkların istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek ”…Sanıklar …, … ve …’nın üzerlerine atılı Köy Tüzel Kişiliğine Ait veya Köylünün Ortak Yararlanmasındaki Taşınmazlara Tecavüz suçunun yasal unsurları yönünden oluşmadığı anlaşılmakla CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince AYRI AYRI BERAATLARINA…” ibarelerinin eklenmesi suretiyle, düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan … vekilinin temyiz istemi, kararın son kısmında tebliğ ve temyiz hakkı sadece istinaf başvuru yapan taraflara verilmiş istinaf kararı tarafımıza tebliğ edilmediğine kararın hukuka aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanıkların, Gümüşhane … … Köyü … Yaylasına kulübe yapmak suretiyle tecavüz ettiği iddiasıyla dava açılmış olup sanık savunması, tapu ve kadastro kayıtları, keşif tutanağı, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek sanığın cezalandırılmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Gümüşhane ili … ilçesi … Köyü … Yaylası 316 ada 20 nolu tapuda Maliye Hazinesi adına kayıtlı Hazine arazisi vasfındaki taşınmazda arıcılık yapmak amacıyla yapılan baraka vasfında ahşap, derme çatma yapıların kalıcı bina vasfında olmadığı gibi, arıcılık yapan sanıkların malikmiş gibi araziyi zapt ve tasarrufta bulunma bulunma amacı bulunmayıp, atılı köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilerek atılı suçtan beraatlerine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Maliye Hazinesi’ne gerekçeli kararın usulüne uygun tebliğ edilmediği vekilin öğrenme ile kararı temyiz ettiği temyizin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
A. Tebliğname yönünden;
Ceza Genel Kurulunun 17.05.2022 tarihli, 2020/248 Esas, 2022/359 Karar sayılı ilamı ve 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ”İlk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine, aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı hâlinde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine” duruşma açılmasına gerek olmadan karar verilebileceğinin düzenlenmiş olması ve aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ”Olayın daha ziyade aydınlanması gerekmeden beraate veya davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması gerekirse” şeklinde yer alan düzenleme birlikte değerlendirildiğinde istinaf mahkemesince dosya üzerinden verilen beraat kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından Tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.

B. Katılan … vekilinin temyiz istekleri yönünden;
1.Sanıkların, kadimden beri köylünün ortak kullanımına ayrılmış olan yaylaya, işgal ve faydalanma maksadıyla yapılmış yayla mimarisine uygun olmayan arıcılık yapmak amacıyla yaptıkları baraka vasfında ahşap yapıları kullanmaya devam etmek suretiyle tasarrufta bulundukları anlaşıldığından üzerine atılı suçtan mahkumiyetleri yerine, yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
2.Kabule göre ise;
Anayasa Mahkemesi’nin 02.08.2022 gün ve 31911 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21.04.2022 gün ve 2020/87 Esas, 2022/44 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’a 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddenin (d) bendinde yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibaresinin “seri muhakeme usulü…” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması ve yargılama konusu suçun seri muhakeme usulüne tabi olması karşısında, sanıklar hakkında aynı Kanun’un 250 nci maddesinde düzenlenen seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı’na tevdii edilmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle katılan … vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 18.03.2020 tarihli kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.05.2023 tarihinde karar verildi.