Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/18365 E. 2023/9451 K. 04.12.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/18365
KARAR NO : 2023/9451
KARAR TARİHİ : 04.12.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/729 E., 2020/885 K.
SUÇLAR : Hakkı olmayan yere tecavüz
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteminin süresinde olduğu, temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığının 15.10.2018 tarihli iddianamesi ile sanıklar hakkında hakkı olmayan yere tecavüz suçundan cezalandırılmaları istemiyle dava açılmıştır.
2. Elazığ 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.03.2020 tarihli kararı ile sanıkların hakkı olmayan yere tecavüz etme suçundan 5 ay hapis cezası ve 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
3. Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 13.10.2020 tarihli kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince hakkı olmayan yere tecavüz suçundan kurulan hükme yönelik sanıklar müdafiinin istinaf başvurusu üzerine 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrasını uyarınca ilk derece mahkemesinin mahkumiyet kararının kaldırılmasına, sanıkların hakkı olmayan yere tecavüz suçundan beraatine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz isteği, sanıkların suç işleme kastı olduğuna, atılı suçun unsurlarının oluştuğuna, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna
ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin kabulü;
1. Dava konusu olay, sanıkların katılanın hissedar olduğu 492 numaralı parsele ev yapmak ve kayısı ağacı dikmek suretiyle tecavüz ettikleri iddiasına ilişkindir.
2. Mahkemece sanıkların katılana ait 492 numaralı parselde ağaç kestikleri ve ayrıca kadastro bilirkişileri raporunda ve krokide (A) olarak gösterilen yeri sonradan inşa etmek suretiyle 492 numaralı parsele tecavüzde bulundukları kabulü ile hakkı olmayan yere tecavüz suçundan mahkumiyetlerine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin kabulü;
Yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporuna göre, suça konu 492 parsel sayılı taşınmazdaki kayısı ağaçlarının kesildiği, taşınmazın terk edildiğinin belirtildiği, inşaat bilirkişisi raporuna göre de, söz konusu yapıların, 20-35 yıl arasında yapılan yapılar olduğunun belirtildiği, alınan krokiye göre, 505 sayılı parsel içerisinde kalan yapıların çok küçük bir kısmının 492 parsel sayılı taşınmaza tecavüz ettiğinin belirlendiği, sanıkların, katılanın itirazı üzerine de ağaçlara bakmadıkları ve kuruyan ağaçları kestikleri, dava konusu parsele taşan miktarın çok az miktarda olduğu, katılan ve sanıkların, akraba olup taşınmazların tamamının kök muristen miras kaldığı, fiilen taşınmazların ortak olarak kullanıldığı, katılanın, suç tarihine kadar, aynı murise ait taşınmazların, fiili bir bölünme olmadan sanıklar tarafından kullanıldığı, katılanın itirazı üzerine, taşınmazdaki ağaçların terk edilmesinin, suç işleme kastlarının bulunmadığını gösterdiği, buna göre, taraflar arasında, taşınmazın kullanımı ve mülkiyet durumu ile ilgili olarak hukuki bir ihtilaf bulunduğu, bu şekilde suçun yasal unsurlarının oluşmadığının anlaşılması karşısında ve sanıklara yüklenen eylemin, bu haliyle, kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu gözetilmeksizin sanıkların mahkumiyetlerine karar verilmesi isabetsiz bulunmuştur.

IV. GEREKÇE
A. Tebliğnameye yönelik;
Ceza genel Kurulunun 17.05.2022 tarihli, 2020/248 Esas, 2022/359 Karar sayılı ilamı ve 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ”İlk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine, aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı hâlinde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine” duruşma açılmasına gerek olmadan karar verilebileceğinin düzenlenmiş olması ve aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ”Olayın daha ziyade aydınlanması gerekmeden beraate veya davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması gerekirse” şeklinde yer alan düzenleme birlikte değerlendirildiğinde istinaf mahkemesince dosya üzerinden beraat kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından Tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
B. Katılan vekilinin temyiz talebine yönelik;
Sanıklar hakkında kurulan hükümlerde, bilirkişi raporalarında; dava konusu konu 492 parsel sayılı taşınmazdaki yapıların 30-35 yıllık olduğu, son 10 yılda herhangi bir eklemenin olmadığının tespit edildiği, sanıkların dava konusu yapıların babaları tarafından 1987 yılında yapıldığına, ağaçların babaları tarafından dikildiğine yönelik savunmalarının tanık F.A.’nın beyanları ve bilirkişi raporları ile doğrulandığı, dava konusu ağaçların şikayet üzerine sanıklar tarafından kesildiği, tarafların kök murisinden kalan taşınmaza az miktarda tecavüzlü yapıların yaklaşık 30 yıl önce babaları tarafından yapılarak şikayet tarihine kadar nizasız olarak kullanıldığı, taraflar arsındaki ihtilafın hukuki nitelikte olduğu ve suç kasıtlarının bulunmadığı anlaşıldığından atılı suçtan sanıklar hakkında beraat kararı verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenle Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 13.10.2020 tarihli katılan tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Elazığ 1. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.12.2023 tarihinde karar verildi.