Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/17762 E. 2023/8722 K. 20.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17762
KARAR NO : 2023/8722
KARAR TARİHİ : 20.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/1496 E., 2020/2746 K.
KATILANLAR : …, Maliye Hazinesi, … Köyü Tüzel Kişiliği
SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz etme
HÜKÜM : Beraat, Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteminin süresinde olduğu, temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığının 27.02.2015 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçundan suçundan cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.
2. Aksaray 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.02.2018 tarihli kararı ile sanığın köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçundan 5 ay hapis cezası ve 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
3. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 15.10.2020 tarihli kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanığın ve katılan … vekilinin istinaf başvurusu üzerine 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrasını uyarınca ilk derece mahkemesinin mahkumiyet kararının kaldırılmasına, sanığın köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçundan beraatine ve düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Katılan vekilinin temyiz istemi, , sanığın kasten atılı suçu işlediğine, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
2. Katılan … vekilinin temyiz isteği, işgal ve faydalanma suçunun unsurlarının oluşmasına rağmen usul ve yasaya aykırı olarak beraat kararı verildiğine,
3. Katılan Köy Tüzel Kişiliği vekilinin temyiz isteği, sanığın mera ve orman arazisine tecavüz ettiğine, eksik inceleme ile usul ve yasaya aykırı karar verildiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin kabulü
1. Dava konusu olay, sanığın Aksaray ili … Köyü … mevkiinde orman arazisi ile 1714 numaralı mera parseline ve köy tüzel kişiliğine ait yola plastik boru döşemek suretiyle tecavüzde ettiği iddiasına ilişkindir.
2. Mahkemece sanığın orman arazisi ile 1714 numaralı mera parseline ve köy tüzel kişiliğine ait ve öteden beri köylünün ortak kullanımına sunulan yere (yola) uzun yıllardır plastik boru döşemek suretiyle tecavüzde bulunduğu kabulü ile mahkumiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin kabulü
Tüm dosya kapsamına göre, suç tarihinden yaklaşık 15 yıl önce dönemin köy muhtarının yönlendirmesi ile köyün içme su ihtiyacını karşılamak amacıyla sanığın da katıldığı köyden 40-50 kişi ile birlikte imece usulü ile orman arazisindeki su kaynağından başlamak üzere … Köyü’ne kadar 3200 metre uzunluktaki zeminde 20-30 cm derinliğe plastik boru yerleştirmek suretiyle köye su getirilmesinde, her ne kadar su kaynağının bulunduğu orman arazisi, 1714 no.lu mera parseli ve köy yolu da dahil olmak üzere güzergah üzerindeki arazilere müdahale edilmiş ise de; yapılan bu işlemin sanığın tek başına bir kararı ve eylemi ile olmadığı dönemin köy muhtarının yönlendirmesi ile köyün içme suyu ihtiyacını gidermek amacıyla yapılan imece çalışması sonucu gerçekleştiği sanığın belirtilen arazileri sahiplenme ya da buradan başkalarının kısmen veya tamamen yararlanmasını engelleme kastının bulunmadığı ayrıca yapılan bu çalışma sonucunda köydeki 75 hanenin tümünün içme su ihtiyacının giderildiği ve su şebekesinden sırasıyla tüm köylülerin yararlandıkları, hatta sanığın evinin çekilen su hattının en sonunda bulunduğu, da gözetilerek, sanığın köye içme suyu hattı çekilme çalışmalarına diğer köylüler ile birlikte katılmasında suç işleme kastının olmadığı gerekçesi ile ilk derecenin mahkumiyet kararı isabetsiz görülmüştür.

IV. GEREKÇE
1. Tebliğnameye yönelik
Ceza genel Kurulunun 17.05.2022 tarihli, 2020/248 Esas, 2022/359 Karar sayılı ilamı ve 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ”İlk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine, aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı hâlinde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine” duruşma açılmasına gerek olmadan karar verilebileceğinin düzenlenmiş olması ve aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ”Olayın daha ziyade aydınlanması gerekmeden beraate veya davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması gerekirse” şeklinde yer alan düzenleme birlikte değerlendirildiğinde istinaf mahkemesince dosya üzerinden beraat kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından Tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
2. Katılanlar vekillerinin temyiz talebine yönelik
Sanık hakkında kurulan hükümde, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, sanığın dava konusu orman arazisi ile 1714 numaralı mera parseline ve köy tüzel kişiliğine ait yola plastik boru döşemek eylemini olay tarihinden uzun yıllar önce muhtarın yönlendirmesi köy halkından yaklaşık 50 kişi ile birlikte köyün içme suyu ihtiyacını karşılamak için gerçekleştiği anlaşıldığından suç işleme kastı bulunmayan sanık hakkında beraat kararı verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 15.10.2020 tarihli kararında katılanlar vekilleri tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Aksaray 1. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.11.2023 tarihinde karar verildi.