Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/17456 E. 2023/8464 K. 06.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17456
KARAR NO : 2023/8464
KARAR TARİHİ : 06.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/671 E., 2020/692 K.
SUÇ : Köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun’un) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1-Çay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.09.2019 tarihli iddianamesiyle sanık hakkında 3091 sayılı Kanun’un 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 53 üncü maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2-Çay Asliye Ceza Mahkemesinin, 30.12.2019 tarihli kararı ile sanık hakkında köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçundan 5237 sayılı Kanun’un 154/2, 52/2-4, 58 ve 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 6 ay hapis cezası ile 5.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
3.Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 08.07.2020 tarihli kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafinin istinaf başvurusunun kabulü ile 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Düzeltilerek İstinaf Başvurusunun esastan reddine, sanığın 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.
4.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca özet olarak;İlk derece mahkemesince sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmü ile ilgili istinaf yoluna başvurulması üzerine atılı suçun oluşup oluşmadığı hususundaki değerlendirmenin, delil takdirine ilişkin olması nedeniyle 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılarak karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde karar verilmesi nedeniyle kararın bozulması görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Maliye Hazinesi vekilinin temyiz istemi kararın eksik inceleme ve delillerin yanlış değerlendirilmesi sonucu verildiğine, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, dosya kapsamında sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olduğuna sanığın eyleminin suçun yasal unsurlarını oluşturduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay sanığın Çay ilçesi, … köyü 187 ada 9 ve 12 parselde bulunan meradaki dikili ağaçları kullanmak ve tel örgü direği çekmek suretiyle tecavüzünün bulunduğu gerekçesiyle Çay Kaymakamlığının 16.06.2014 tarihli kararıyla men edildiği, şüphelinin Çay ilçesi, … köyü 187 ada 8 parsele sınır 9 ve 12 parselde tecavüzünün devam etmesi üzerine Çay Kaymakamlığının 28.08.2019 tarihli kararıyla 2. kez men edildiği eyleminin 3091 sayılı Kanunun 15 inci maddesine uyduğu ve cezalandırılması iddiasına ilişkindir.
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Çay Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/335 ve 2015/135 Esas sayılı dosyaları ile tüm dosya kapsamına göre; sanığın, hiçbir üstün hakka sahip olmaksızın ve herhangi bir tapu kaydı bulunmaksızın, sahiplenmek maksadıyla kamunun ortak kullanımına ayrılan ve devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kamu malı niteliğindeki meraya tel örgü çekmek ve ağaç dikmek suretiyle işgalde bulunduğu, bu işgali hakkında açılan ceza davaları ve verilen kararlara ayrıca idari yönden verilen cezalara ve kararlara rağmen devam ettirdiği böylelikle sanığın üzerine atılı suçu işlediği hususunda vicdani kanaate varılarak mahkumiyetine karar verilmiştir .
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Dosya kapsamında bulunan kaymakamlık men kararı ve infazına bakıldığında, meyve ağaçlarını dikerek sanık …’nın yapmış olduğu tecavüzün men’ine karar verildiği, infazında ise tecavüze konu yerin zilyedi olduğu anlaşılan Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü ve … Köyü Muhtarlığına teslimine karar verildiği, dikildiği iddia edilen ağaçların sökülmesi yada kesilmesi yönünden men kararı ve infazın bulunmadığı anlaşılmıştır. Kaldı ki bu ağaçların bakımlarının yapıldığının ziraat mühendisi bilirkişisinin raporunda belirtilmiş ise de sanığın beyanında bakımları kendisinin yapmadığını, ağaçlarla ilgilenmediğini, 1.men kararından sonra el çektiğini beyan ettiği, bu beyanın karşısında sanığın ağaçlara bakmak suretiyle üzerine atılı hakkı olmayan yere tecavüz suçunu işlediğine ilişkin her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle sanığın beraatine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
1.Sanığın suça konu … köyü 187 ada 9 ve 12 numaralı mera parsellerine ağaç dikip tel örgü çekmesi nedeniyle Çay Kaymakamlığının 16.06.2014 tarihli kararıyla men kararı verildiği, tecavüze devam etmesi nedeniyle Çay Kaymakamlığının 28.08.2019 tarihli kararı ile ikinci kez hakkında men kararı verildiği, ikinci men kararı verilirken dinlenen sulama kooperatifi bekçisinin beyanında sanık ve kardeşlerinin suça konu yeri suladıklarını beyan ettiği, kovuşturma aşamasında yapılan keşifte suça konu merada bulunan ağaçlara sulama kanalı açılarak sulandığının gözlemlendiği, ayrıca ağaçların budama ve bakımlarının yapıldığının ziraat bilirkişi raporunda bildirildiği hususları hep birlikte gözetildiğinde, sanığın meraya dikmiş olduğu ağaçları kaldırmayarak ve bakımlarını yaparak işgalini devam ettirdiği, tüm dava dosyası kapsamında elde edilen delillerden anlaşıldığından, sanığın mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine hükmedilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
2.Anayasa Mahkemesi’nin, 02.08.2022 gün ve 31911 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21.04.2022 gün ve 2020/87 Esas, 2022/44 sayılı kararı ile; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddenin (d) bendinde yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibaresinin “…seri muhakeme usulü…” yönünden Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması ve yargılama konusu suçun seri muhakeme usulüne tabi olması karşısında, sanık hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250 nci maddesinde düzenlenen seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı’na tevdi edilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle karar hukuka aykırı bulunmuştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle katılan vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 08.07.2020 tarihli kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdîren Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.11.2023 tarihinde karar verildi.