YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17294
KARAR NO : 2023/9709
KARAR TARİHİ : 06.12.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2007/106 E., 2007/547 K.
SUÇ : 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’a aykırılık
KARAR : Mahkûmiyet
KANUN YARARINA BOZMA YOLUNA BAŞVURAN: Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: İlgili kararın kanun yararına bozulması
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 18.01.2007 tarihli iddianamesi ile hükümlü hakkında 6136 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca açılan dava ile Bakırköy 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.09.2007 tarihli kararı ile 6136 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesi uyarınca 10 ay hapis ve 375,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve 51 inci maddesi uyarınca hapis cezasının ertelenmesine ve 3 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verilmiş ve bu kararın temyiz edilmeden 20.02.2008 tarihinde kesinleştiği, Bakırköy 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.01.2019 tarihli kararı ile denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında ertelenen 10 ay hapis cezasının ve 375.00 TL adli parasının tamamen infazına karar verilmiş ve bu kararın temyiz edilmeden 21.01.2019 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 29.06.2021 tarihli ve 2020/10661 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 10.09.2021 tarihli ve KYB-2021/89921 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 10.09.2021 tarihli ve KYB-2021/89921 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Somut olayda, Bakırköy 9. Asliye Ceza Mahkemesince verilen karar tarihi itibariyle hükümlünün adli sicil kaydı bulunmadığı gibi, sanık hakkında evvelce verilmiş ve kesinleşmiş bir hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının da olmadığı anlaşılmakla, yargılama sürecindeki davranışları olumlu bulunarak takdiri indirim de uygulanan ve işlediği 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’a muhalefet suçundan kaynaklı zarar bulunmayan sanık hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususu tartışılmadan ve neden uygulanmadığına yönelik de bir gerekçe gösterilmeden, daha lehe olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı yerine, hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin inceleme konusu altıncı fıkrasına göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;
“a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,
c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi, gerekir.”
2. Bakırköy 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.09.2007 tarihli kararına konu olayda suç tarihinin 11.01.2007 olduğu, sanığın adli sicil kaydında 26.05.2006 suç tarihli, hükümlünün 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün ve aynı Kanun’un 87 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 10 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.10.2006 tarihli ve 2006/229 Esas, 2006/483 Karar sayılı ilamın bulunduğu belirlenmiştir.
Adli sicil kaydı içeriğine göre belirlenen sanığın kişiliğine göre mahkemenin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı gibi takdir hakkının kullanımının da kanun yararına bozma yolunun konusu yapılamayacağı açıktır.
3. Anılan Kanun hükmü ve sanığın adli sicil kaydındaki belirtilen ilama ilişkin suç tarihi ile dosyadaki belgelere göre belirlenen sanığın kişiliğine göre takdir hakkının kullanımında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, hükümlü hakkında 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin uygulanmaması hukuka aykırı görülmemiştir. Bu nedenle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği Tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.12.2023 tarihinde karar verildi.