Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/17284 E. 2023/8606 K. 08.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17284
KARAR NO : 2023/8606
KARAR TARİHİ : 08.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/459 E., 2021/10 K.
SUÇ : Suçluyu kayırma
İNCELEME KONUSU KARAR : Mahkûmiyet
KANUN YARARINA BOZMA YOLUNA BAŞVURAN: Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Mustafakemalpaşa Cumhuriyet Başsavcılığının, 31.01.2019 tarihli ve 2019/133 Esas, 2018/2869 Soruşturma, 2019/132 İddianame numaralı iddianamesiyle hükümlü hakkında suçluyu kayırma suçuna azmettirme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 38 inci maddesi delaletiyle 283 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılmasına talebiyle kamu davası açılmıştır.
Mustafakemalpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.05.2019 tarihli ve 2019/59 Esas, 2019/195 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında suçluyu kayırma suçuna azmettirme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 38 inci maddesi delaletiyle 283 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, söz konusu kararın, itiraz edilmeksizin 25.05.2019 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.
Hükümlü tarafından beş yıllık denetim süresi içinde kasten işlenen yeni suçtan dolayı, açıklanması geri bırakılan hüküm açıklanarak, Mustafakemalpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.01.2021 tarihli ve 2020/459 Esas, 2021/10 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında suçluyu kayırma suçuna azmettirme suçundan 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, söz konusu kararın istinaf edilmeksizin 01.02.2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 26.07.2021 tarihli ve 2021/4306 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 23.09.2021 tarihli ve KYB-2021/95139 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.09.2021 tarihli ve KYB-2021/95139 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Dosya kapsamına göre, sanık …’un olay günü alkol aldıktan sonra araç kullandığının tespit edildiği ancak sanığın suçtan kurtulmak amacıyla aracı kendisinin değil inceleme dışı sanık …’ın kullandığını beyan ettiği, alkollü olmayan Ferudun’un da …’u suçtan kurtarmak için aracı kendisinin kullandığını beyan ettiği, yapılan yargılama neticesinde aracı kullanan kişinin … olduğunun anlaşıldığı, suçluyu kayırma suçunun oluşabilmesi için suç işleyen bir kişinin araştırılması, yakalanması, tutuklanması veya hükmün infazından kurtulması için imkan sağlanması gerektiği, sanığın ise sadece inceleme dışı sanık Feridun’dan kendisi hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engellemek için suçu üstlendirdiğinin anlaşılması karşısında unsurları oluşmayan suçluyu kayırma suçundan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
1. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “suç üstlenme” başlıklı 270 inci maddesi “Yetkili makamlara, gerçeğe aykırı olarak, suçu işlediğini veya suça katıldığını bildiren kimseye iki yıla kadar hapis cezası verilir. Bu suçun üstsoy, altsoy, eş veya kardeşi cezadan kurtarmak amacıyla işlenmesi halinde; verilecek cezanın dörtte üçü indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir.” ve aynı Kanun’un “suçluyu kayırma” başlıklı 283 üncü maddesi “Suç işleyen bir kişiye araştırma, yakalanma, tutuklanma veya hükmün infazından kurtulması için imkan sağlayan kimse, altı aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
2. İnceleme konusu olay, hükümlü …’un 1,53 promil alkollü iken araç kullandığı halde aracı inceleme dışı sanık …’ın kullandığını beyan etmesi ve araçla seyir halindeyken tartışmaya girdiği inceleme dışı diğer sanıklar tarafından silahla yaralandığında yaralama olayına ilişkin soruşturma başlatıldığında aracın kendisi tarafından kullandığının tespit edilmesine ilişkindir.
3. İnceleme dışı sanık …’ın alkol veya uyuşturucu madde etkisi altında olduğuna dair herhangi bir tespit yapılamadığından hükümlü … yönünden sübut bulan trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun sanık … bakımından oluşmayacağı, hükümlü …’un gerçeğe aykırı olarak kazaya karışan aracı sanık …’ın kullandığını beyan etmekten ibaret eyleminin, 1,53 promil alkollü şekilde araç kullanırken kendisi hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan araştırma, soruşturma ya da kovuşturma yapılmasını engellemek suretiyle suçluyu kayırma suçuna azmettirme suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği Tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.11.2023 tarihinde karar verildi.