Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/17280 E. 2023/8270 K. 31.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17280
KARAR NO : 2023/8270
KARAR TARİHİ : 31.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2018/162 E. 2020/373 K.
SUÇ : Suç üstlenme
KARAR : Mahkûmiyet
KANUN YARARINA BOZMA YOLUNA BAŞVURAN: Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: İlgili kararın kanun yararına bozulması

Gemlik Cumhuriyet Başsavcılığının 23.08.2017 tarihli iddianamesi ile hükümlü hakkında suç üstlenme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 38 inci maddesi delaletiyle 270 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi uyarınca açılan davada yapılan yargılama neticesinde Gemlik 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.09.2020 tarihli ve 2018/162 Esas, 2020/373 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun’un 38 inci maddesi delaletiyle 270 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ve bu karar istinaf edilmeden 17.12.2020 tarihinde kesinleşmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 23.08.2021 tarihli ve 2021/12479 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 29.09.2021 tarihli ve KYB-2021/105560 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 29.09.2021 tarihli ve KYB-2021/105560 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“1-Sanık …’ın adlî sicil kaydına göre, suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan sanık hakkında tayin olunan 1 ay hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” hükmü uyarınca sanığın daha lehine olacak şekilde, aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde,
2-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun, 08/02/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile değişik 231/5. maddesi uyarınca mahkemece hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önceden kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesinin gerekeceği, sanık …’ın mahkumiyetine konu suç üstlenme suçu neticesinde oluşan herhangi bir somut maddi zarar bulunmadığı gibi, adli sicil kaydı da bulunmayan sanık hakkında, katılanın zararının giderilmediği gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmemesinde, İsabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
1. a) 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin, inceleme konusu ile ilgili olan üçüncü fıkrası;
“…
(3) Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.
…”
Şeklinde düzenlenmiştir.
b) 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin, inceleme konusu ile ilgili olan altıncı fıkrası;
“…
(6) Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;
a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,
c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi, gerekir.”
Şeklinde düzenlenmiştir.

2. a) 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin sekizinci fıkrasında yer alan “”Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” şeklindeki düzenleme de dikkate alındığında, incelemeye konu suç tarihinin 22.06.2016 olması ve sanığın adli sicil kaydında kasıtlı suçtan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kaydın bulunması ve bu kayda ilişkin kararın da 08.07.2016 tarihinde kesinleşmiş olması karşısında, Mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiş ve kanun yararına bozma talebinin bu yönden reddine karar vermek gerekmiştir.
b) Gemlik 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.09.2020 tarihli ve 2018/162 Esas, 2020/373 Karar sayılı kararı ile suç üstlenme suçundan 5237 sayılı Kanun’un 38 inci maddesi delaletiyle 270 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen hükümlünün adli sicil kaydına göre 22.06.2016 suç tarihinden önce hapis cezasına mahkum olduğu bir ilamının bulunmadığı, Ceza Genel Kurulunun 22.04.2014 tarihli ve 2013/3-752 Esas, 2014/720 Karar sayılı kararı gözetildiğinde, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan hükümlü hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının, aynı Kanun’un 50 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca aynı Kanun maddesinin birinci fıkrasında belirtilen adli para cezası veya diğer seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının (2) nolu kanun yararına bozma isteminin REDDİNE
2. (1) nolu kanun yararına bozma isteminin Kabulü ile; Gemlik 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.09.2020 tarihli ve 2018/162 Esas, 2020/373 Karar sayılı kararının gerekçenin birinci bölümünün (b) fıkrasında belirtilen neden yönünden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
B . 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca bozma nedeni daha hafif bir cezayı gerektirdiği belirlendiğinden;
“5237 sayılı Kanun’un 270 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca tayin olunan 1 aylık hapis cezasının 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin üçüncü fıkrası delaletiyle aynı Kanun’un 50 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca suçlunun kişiliği, şahsi ve ekonomik durumu gözetilerek, 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin birinci fıkrası gereğince günlüğü 20,00 TL’den 600,00 TL adli para cezasına çevrilmesine hukuka aykırılığın bu şekilde giderilmesine, infazın belirlenen şekilde yapılmasına, hukuka aykırılığın bu şekilde giderilmesine, kararın diğer kısımların aynen bırakılmasına,”
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 31.10.2023 tarihinde karar verildi.