Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/17266 E. 2023/7021 K. 04.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17266
KARAR NO : 2023/7021
KARAR TARİHİ : 04.10.2023

MAHKEMESİ:Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 20207401 E., 2020/1278
SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık , başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
KARAR : Mahkumiyet
BOZMA YOLUNA BAŞVURAN:Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: İlgili kararın kanun yararına bozulması

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının, 09.07.2015 tarihli iddianamesiyle hükümlü hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık ve iftira suçlarından, cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.
Yapılan yargılama sonucunda Bakırköy 7.Asliye Ceza Mahkemesinin 05.12.2019 tarihli kararıyla hükümlünün mahkumiyetine karar verildiği, bu kararın hükümlü tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 04.06.2020 tarihli kararı ile hükmün bozulduğu, bozma üzerine yapılan yargılama sonucunda hükümlünün her iki suçtan mahkumiyetine karar verildiği ve kararın istinaf edilmeksizin 01.12.2020 tarihinde kesinleştiğine ilişkin kesinleştirme şerhi düzenlendiği belirlenmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 26.07.2021 tarihli evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 23.09.2021 tarihli ve KYB- 2021/95129 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.09.2021 tarihli ve KYB-2021/95129 sayılı kanun yararına bozma isteminin “… sanığın eylemine uyan Ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma ve iftira suçları için kanunda öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre olağan dava zamanaşımının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 66/1-e maddesi gereğince 8 yıl, anılan Kanun’un 67/4. maddesi uyarınca da olağanüstü dava zamanaşımı süresinin 12 yıl olacağı, suç tarihinin 22/02/2007 olduğu ve kararın verildiği 17/11/2020 tarihine kadar 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin dolduğu cihetle, sanık hakkında zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
A. Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçu yönünden ;
Hükümlünün mağdura yönelik eylemi nedeniyle başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suretiyle iftira suçunda, dava zamanaşımının 5237 sayılı Kanun’un 267 nci maddesinin sekizinci fıkrasındaki “İftira suçundan dolayı dava zamanaşımı, mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu tarihten başlar” hüküm uyarınca, Bakırköy 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.06.2015 tarihli ve kararıyla mağdur hakkında 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçundan verilen beraat hükmünün kesinleştiği 29.06.2015 tarihinden itibaren başladığı ve karar tarihi itibarıyla zamanaşımının henüz dolmadığı belirlenmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
B. 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçu yönünden :
1. 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendinin; “Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.” şeklinde düzenlendiği belirlenmiştir.
2. Hükümlünün yargılama ruhsatsız silah taşıma eylemi için, 6136 sayılı Kanun’un 13/1. maddesi uyarınca belirlenecek cezanın üst sınırına göre aynı Kanun’un 66/1-e ve 67/4. maddeleri gereği 12 yıllık olağan üstü zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
3. 12 yıllık olağan üstü zamanaşımı süresinin suç tarihi olan 22.02.2007 gününden karar tarihine kadar dolduğundan düşme kararı verilmesi yerine yargılamaya devamla mahkûmiyet kararı verilmesi Kanuna aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmekle, 5271 sayılı Kanun’un 309/4. maddesinin (d) bendi uyarınca bahse konu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.

III. KARAR
A. Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçu yönünden;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE ,
B. 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçu yönünden;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE, Bakırköy 7. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.11.2020 tarihli kararının 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi gereği, KANUN YARARINA BOZULMASINA, 5271 sayılı Kanun’un 309/4. maddesinin (d) bendi uyarınca bozma nedeninin hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektirdiğinden, hükümlü hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223/8. maddesi gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.10. 2023 tarihinde karar verildi.