Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/17246 E. 2023/8726 K. 20.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17246
KARAR NO : 2023/8726
KARAR TARİHİ : 20.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/315 E., 2020/330 K.
SUÇ : Köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz
HÜKÜM : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi kararı (Beraat)
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Suçtan zarar gören ve davaya katılma hakkı bulunan şikâyetçi Hazine vekilinin katılma talebi hakkında mahkemece karar verilmemiş ise de; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesi birinci fıkrası uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu anşılmakla, suçtan zarar gören kurumun 5271 sayılı Kanun’un 237 nci maddesi ikinci fıkrası uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteminin süresinde olduğu, temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığının 23.05.2016 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçundan cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.
2. Elazığ 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.10.2019 tarihli kararı ile sanığın köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçundan 5 ay hapis cezası ve 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
3. Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 10.03.2020 tarihli kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanığın istinaf başvurusu üzerine 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrasını uyarınca ilk derece mahkemesinin mahkûmiyet kararının kaldırılmasına, sanığın köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçundan beraatine ve düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz istemi, usul ve yasaya aykırı karar verildiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Dava konusu olay, sanığın … Köyü 123-124 No.lu mera parsellerini kayısı ağaçları ve fidelerini ekmek suretiyle işgal ettiği iddiasına ilişkindir.
2. Mahkemece katılan … tanık beyanları, keşif, katılan köy muhtarı bilirkişi raporuna göre, Keban Barajının yapılmasıyla köylünün tarlalarının baraj altında kaldığı ve sanığın da … Köyü 123-124 No.lu mera parsellerini kayısı ağaçları ve fidelerini ekmek suretiyle işgal ettiği kabulü ile mahkûmiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Sanığın aşamalarda değişmeyen beyanlarında, atılı suçlamayı kabul etmeyerek kayısı fidanlarını dikmediğini belirttiği, keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişilerin de beyanlarında, kayısı fidanlarını dikenleri görmediklerini belirttikleri, 04.09.2018 tarihli ziraat bilirkişi raporu ve 31.08.2018 tarihli fen bilirkişi raporunda, sanığın herhangi bir tecavüzünün tespit edilmediği dikkate alınarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 154 üncü maddesi ikinci fıkrasında düzenlenen hakkı olmayan yere tecavüz suçunun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle ilk derece mahkemesinin kararı isabetsiz bulunmuştur.

IV. GEREKÇE
1. Tebliğnameye Yönelik;
Ceza Genel Kurulunun 17.05.2022 tarihli, 2020/248 Esas, 2022/359 Karar sayılı ilamı ve 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ”İlk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine, aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı hâlinde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine” duruşma açılmasına gerek olmadan karar verilebileceğinin düzenlenmiş olması ve aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ”Olayın daha ziyade aydınlanması gerekmeden beraate veya davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması gerekirse” şeklinde yer alan düzenleme birlikte değerlendirildiğinde istinaf mahkemesince dosya üzerinden beraat kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından Tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
2. Katılan Vekilinin Temyiz Talebine Yönelik;
Sanık hakkında kurulan hükümde, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahalli bilirkişilerin kayısı fidanlarını dikenleri görmediklerini beyan etmeleri, 04.09.2018 ve 31.08.2018 tarihli bilirkişi raporlarında, sanığın herhangi bir tecavüzünün tespit edilmemesi karşısında; sanığın savunmasının aksine hakkı olmayan yere tecavüz suçunu işlediğine dair mahkûmiyete yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşıldığından hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 10.03.2020 tarihli katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Elazığ 5. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.11.2023 tarihinde karar verildi.