Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/17132 E. 2023/8721 K. 20.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17132
KARAR NO : 2023/8721
KARAR TARİHİ : 20.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/378 E., 2020/399 K.
SUÇ : Köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz
HÜKÜM : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteminin süresinde olduğu, temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Solhan Cumhuriyet Başsavcılığının 16.01.2019 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçundan cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.
2. Solhan Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.01.2020 tarihli kararı ile sanığın köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçundan 5 ay hapis cezasının kamunun uğradığı zararın suçtan önceki hale getirme seçenek yaptırımın çevrilmesi ve 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
3. Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 02.06.2020 tarihli kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanığın istinaf başvurusu üzerine 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasını uyarınca ilk derece mahkemesinin mahkumiyet kararının kaldırılmasına, sanığın köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçundan beraatine ve hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz istemi, eksik inceleme ile usul ve yasaya aykırı karar verildiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin kabulü
1. Dava konusu olay, sanığın … köyü 128 ada 4 nolu mera parseline taş dökerek tecavüz ettiği iddiasına ilişkindir.
2. Mahkemece 20.06.2019 tarihli bilirkişi raporunda sanık tarfından taş dökülen alanın Bingöl ili Solhün ilçesi … köyü 128 ada 4 nolu mera parseli içerisinde kaldığı bu suretle atılı suçu işlediği kabulü ile mahkumiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin kabulü
Sanık tarafından meraya dökülen taşın daimi nitelikte olmaması nedeniyle sanığın zapt ve tasarruf kastının bulunmadığının kabul edilmesi gerektiği, taşın, her aşamada kaldırılmasının mümkün olduğu, sanığın, merayı ekip biçmek suretiyle veya bir şekilde, köy halkının kullanımını engellediğine dair başkaca bir somut olgu da bulunmaması karşısında; atılı suçun suçun yasal unsurlarının oluşmaması nedeni ile ilk derece mahkemesinin mahkumiyet hükmü isabetsiz görülmüştür.

IV. GEREKÇE
1. Tebliğnameye yönelik
Ceza genel Kurulunun 17.05.2022 tarihli, 2020/248 Esas, 2022/359 Karar sayılı ilamı ve 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ”İlk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine, aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı hâlinde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine” duruşma açılmasına gerek olmadan karar verilebileceğinin düzenlenmiş olması ve aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ”Olayın daha ziyade aydınlanması gerekmeden beraate veya davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması gerekirse” şeklinde yer alan düzenleme birlikte değerlendirildiğinde istinaf mahkemesince dosya üzerinden beraat kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından Tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
2. Katılan vekilinin temyiz talebine yönelik
Sanık hakkında kurulan hükümde, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun(5237 sayılı Kanun) 154 üncü maddesi ikinci fıkrasında suçun oluşabilmesi için failin, taşınmazı kısmen veya tamamen zapt etmesi, yani taşınmazı ele geçirerek el koyması, kendisinin olduğunu iddia etmesi veya başkalarının kullanmasının engellenmesi gerekir. Somut olayda, sanığın mera parseline taş dökmesi şeklindeki geçici tasarruf mahiyetindeki eyleminin atılı suçun unsurlarını oluşturmayacağı anlaşıldığından hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8.Ceza Dairesinin, 02.06.2020 tarihli katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Solhan Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.11.2023 tarihinde karar verildi.