Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/17035 E. 2023/5268 K. 21.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17035
KARAR NO : 2023/5268
KARAR TARİHİ : 21.06.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : İftira
HÜKÜM : İstinaf Başvurusunun Düzeltilerek Esastan Reddi

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ortaca Cumhuriyet Başsavcılığının 05.10.2017 tarihli iddianamesi ile, sanığın iftira suçundan cezalandırılması talep olunmuştur.
2. Ortaca 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.11.2019 tarihli kararı ile sanık hakkında atılı suçtan 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
3. İlgili kararın sanık müdafi, katılan vekili ve Cumhuriyet Savcısı tarafından istinaf edilmesi üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesi’nin 10.11.2020 tarihli kararı ile, dosya üzerinden incelemede, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak sanığın iftira suçundan beraatine ve istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz isteği, suçun sabit olduğuna, sanığın nitelikli iftira suçundan cezalandırılması gerektiğine ve duruşma açılmadan beraat hükmü kurulamayacağına ilişkindir.

III. OLAYLAR VE OLGULAR
Dava konusu olay, sanığın, 155 ihbar hattını arayarak, katılanın terör örgütü ile bağlantısının olduğunu belirtmek suretiyle iftira ettiği iddiasına ilişkindir.
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanığın iftira suçunu işlediği sabit görülerek mahkumiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin kabulü
Sanığın şikayet hakkını kullandığı gerekçesi ile beraat kararı verilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Tebliğname ve katılan vekilinin duruşma açılmaksızın beraat hükmü kurulmaması gerektiğine ilişkin temyiz talebi yönünden
Ceza Genel Kurulu’nun 17.05.2022 gün ve 2020/248 Esas, 2022/359 Karar sayılı ilamı ve 5271 sayılı Kanunun 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ”İlk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine, 303 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı hâlinde “hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine” duruşma açılmasına gerek olmadan karar verilebileceğinin düzenlenmiş olması ve aynı kanunun 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ”Olayın daha ziyade aydınlanması gerekmeden beraate veya davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması gerekirse” şeklinde yer alan düzenleme birlikte değerlendirildiğinde istinaf mahkemesince dosya üzerinden verilen beraat kararında usul ve yasaya aykırılık olmadığından, Tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
B. Katılan vekilinin diğer temyiz talepleri yönünden;
1. İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesi gerekir.
2. Dosyadaki olgular, katılan hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararı ve soruşturma dosyası içeriği ve sanık savunması itibari ile, sanığın iddialarının bir kısım maddi vakalara dayandığı, bu vakalara dayanarak bir kısım değerlendirmelerde bulunduğu ve eyleminin suç işlemediğini bildiği kimselere suç atma biçimde olmayıp, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 74 üncü maddesi ile güvence altına alınan anayasal şikayet ve ihbar hakkını kullanma niteliğinde olması nedeniyle, kurulan hükümde hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesinin, 10.11.2020 tarihli kararında katılan vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Ortaca 1. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.06.2023 tarihinde karar verildi.