Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/16994 E. 2023/9146 K. 27.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16994
KARAR NO : 2023/9146
KARAR TARİHİ : 27.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/128 E., 2020/128 K.
SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz etme
HÜKÜM : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi kararı (Beraat)
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Çeşme Cumhuriyet Başsavcılığının 08.02.2018 tarihli iddianamesiyle sanık hakkında hakkı olmayan yere tecavüz etme suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 154 üncü maddesinin birinci fıkrası, 151 inci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davaları açılmıştır
2. Çeşme 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.01.2019 tarihli kararı ile sanık hakkında hakkı olmayan yere tecavüz etme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 154 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 51 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezası ile 5.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hapis cezasının ertelenmesine karar verilmiştir.
3. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesinin, 29.09.2020 tarihli kararı ile sanık … hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine sanığın 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine ve sanık lehine vekalet ücretine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz istemi, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, sanık …’in suça konu araziye moloz dökenin sanık … olduğunu bizzat kendisinin yanında söylediğine, bu hususa tanık olan kişilerin katılanla akraba olmasının yalan beyanda bulundukları anlamına gelmeyeceğine, suça konu taşınmazın hemen karşısındaki sitede sanığın emlakçı ilanı bulunduğuna zaten orada bulunan yeni mülkleride sanığın yaptığına, …’in yaptığı kulübeninde suça konu araziye bitişik olduğuna, sanıkların dinlendiği oturuma ilişkin tebligatın katılanın sadece yazları bulunduğu adrese tebliği nedeniyle bulunamadıklarından sanıklara soru sorma haklarının yitirdiklerine, sanıkların katılanın arazisini moloz deposu haline getirdiklerine, bazı sonuçları durumdan çıkarmanın mümkün olduğuna, kocaman bir site inşaatının karşısında yer alan katılanın tarım arazisinin molozlardan geçilmez ve tarım yapılamaz hale geldiğine, inşaat konusunda tek yetkili olan kişinin sanık olduğuna, sanık adına konuşan diğer kişinin söz konusu yere sanığın haberi olmadan bir çöp bile dökülemez dediğine, başka bir kanıta gerek olmadığına, hayatın olağan akışı kavramının izaha yeterli olduğuna, sanığın cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay sanığın herhangi bir hakka dayanmadan katılana ait … Mahallesi … dağı mevkii 321 Ada 53 parselde bulunan mülküne moloz döküp kulübe inşaa ederek tecavüzde bulunduğu mala zarar verme ve hakkı olmayan yere tecavüz etme suçlarını işlediği iddiasına ilişkindir.
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Olay tarihinde katılanın … Mahallesi … Dağı 321 Ada 53 Parsele kayıtlı taşınmazına zeytin toplamak maksadıyla geldiği, taşınmazına moloz dökülmüş olduğunu gördüğü, tanık Mehmet ve katılanın … Mahallesi … Dağı mevkii 321 Ada 57 Parsele kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan kümes sahibi sanık …’e taşınmazın kendilerine ait olduğunu söylemeksizin suça konu molozların kim tarafından döküldüğünü sordukları, temyiz dışı sanık …’in molozların sanık … tarafından döküldüğünü beyan ettiği, sanık …’in bahse konu molozları katılanın taşınmazına dökmek suretiyle üzerine atılı mala zarar verme suçunu ve hakkı olmayan yere tecavüz suçlarını işlediği, 5237 sayılı Kanun’un 44 üncü maddesinde düzenlenen fikri içtima kuralı gereğince bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren sanığın bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan cezalandırılması ile yetinilmesi gerektiği göz önünde bulundurularak sanığa mala zarar verme suçundan ceza verildiği dikkate alıp bu suç bakımından karar verilmesine yer olmadığına, hakkı olmayan yere tecavüz suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Sanığın tüm aşamalarda üzerine atılı suçu işlemediğini beyan etmesi, beyanın aksine mahkumiyete yeter kesin ve inandırıcı delilin bulunmaması, tanıklık beyanı mahkumiyete esas alınan Mehmet Levent Yıldırım’ın katılanın kardeşi olması hususları ve yargılama dosyası bir bütün olarak değerlendirildiğinde sanığın atılı suçtan beraatine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Sanık … Hakkında Verilen Hükümle Sınırlı Olarak Yapılan İncelemede;
Tüm dava dosyası kapsamında sanığın atılı suçu işlediğini gösterir mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak somut kesin delil bulunmadığı gerekçesiyle bölge adliye mahkemesince verilen beraat kararında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesinin, 29.09.2020 tarihli kararında katılan vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Çeşme 2.Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.11.2023 tarihinde karar verildi.