YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16902
KARAR NO : 2023/4020
KARAR TARİHİ : 31.05.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Alaşehir Cumhuriyet Başsavcılığının 12.07.2019 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak suçundan kamu davası açılmıştır.
2. Alaşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.12.2019 tarihli kararı ile sanık hakkında infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası ile mahkumiyetine ve mükerirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmiştir.
3. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin, 10.09.2020 tarihli kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik Cumhuriyet Savcısının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilip, duruşma açılarak yapılan yargılama neticesinde; sanık hakkında İlk Derece Mahkemesi’nce kurulan hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun(5271 sayılı Kanun) 280 inci maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca kaldırılmasına ve sanığın atılı suçtan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile mahkumiyetine ve ikinci kez mükerirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi, ikinci kez mükerrir uygulamasının haksız ve hukuka aykırı olduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, sanığın koğuşunda iki farklı tarihte yapılan aramada sanığa ait 2 adet tığ ele geçirildiği iddiasına ilişkindir.
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesi’nce sanığın üzerine atılı infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak suçunu işlediği kabul edilmiş; 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesi’nce, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak, duruşma açıldığı ve dosyanın yeniden incelenip sanık hakkında 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
1. 6136 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesine göre “Ülke içinde kama, hançer, saldırma, şişli baston, sustalı çakı, pala, kılıç, kasatura, süngü, sivri uçlu ve oluklu bıçaklar, topuz, topuzlu kamçı, boğma teli veya zinciri, muşta ile salt saldırı ve savunmada kullanılmak üzere özel nitelikteki benzeri aletlerin yapımı yasaktır.” Madde metninde, bizatihi yasak olan kama, hançer, saldırma, şişli baston, sustalı çakı, pala, kılıç, kasatura, süngü, sivri uçlu ve oluklu bıçaklar, topuz, topuzlu kamçı, boğma teli veya zinciri, muşta aletleri sayıldıktan sonra, saldırı ve savunmada kullanılan ancak yukarıda sayılan bu aletlere fiziken veya etki güçleri bakımından benzerlik gösteren aletler de bu kapsamda sayılmıştır. Suça konu tükenmez kalem gövdesine sabitlenmiş 2 adet tığın 5237 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinin birinci fikrasının (f) bendinde sayılan özellikte olduğu tartışmasız olmakla birlikte 6136 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesinde sayılan kama, hançer, saldırma, şişli baston, sustalı çakı, pala, kılıç, kasatura, süngü, sivri uçlu ve oluklu bıçaklar, topuz, topuzlu kamçı, boğma teli veya zinciri, muşta benzeri olarak özellikleri ve etki gücüne göre diğer bu kapsamdaki aletlerle benzerlik göstermediğinden İzmir Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü tarafından hazırlanan rapordaki görüşe iştirak edilmemiştir. Bu kapsamda 5237 sayılı Kanun’un 297 nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi uygulanarak sanığın cezasından arttırım yapılması hukuka aykırı bulunmuştur.
2. Sanık hakkında daha ağır ceza içeren Dikili Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/258 Esas, 2013/592 Karar sayılı ilamı yerine, Bergama 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/134 Esas, 2013/55 Karar sayılı ilamının tekerrüre esas alınması hukuka aykırı görülmüştür.
3. Sanık hakkında tekerrüre esas alınan ilamda 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin uygulanmış olması nedeniyle, sanık hakkında ikinci kez mükerrir uygulamasında isabetsizlik görülmemiş olup sanığın bu yöndeki temyiz sebebi reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin 10.09.2020 tarihl kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Teblignameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdiren İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 31.05.2023 tarihinde karar verildi.