Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/16808 E. 2023/8666 K. 08.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16808
KARAR NO : 2023/8666
KARAR TARİHİ : 08.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2017/3860 E., 2019/2797 K.
SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz etme
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan Reddi ile Hükmün Onanması

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının, 07.07.2016 tarihli iddianamesiyle, sanık hakkında hakkı olmayan yere tecavüz etme suçundan cezalandırılması istemi ile dava açılmıştır.
2. Sakarya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.10.2017 tarihli kararı ile sanığın hakkı olmayan yere tecavüz etme suçundan kısa süreli hapis cezasından çevrilen 3.000,00 TL ile doğrudan verilen 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
3. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin, 20.11.2019 tarihli kararı ile sanık hakkındaki İlk Derece Mahkemesinin mahkumiyet kararının kaldırılarak sanık hakkında hakkı olmayan yere tecavüz suçundan kamu davası açılmış ise de atılı suçun unsurları oluşmadığı anlaşıldığından sanığın 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz istemi, sanığın ikrarı ile de atılı suçun oluştuğunun sabit olduğuna, dinlenmeyen tanığın dinlenmesinin gerektiğine, eksik inceleme ile kurulan hüküm ve inceleme makamının yeniden yargılama yapılmasına ilişkin kararının çelişki oluşturduğuna ve re’sen gözetilecek nedenlerle kararın bozulması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay sanığın, Karakamış Mahallesinde bulunan katılana ait tarlaya traktörü ile girip gübre atarak, mısır ekerek tecavüzde bulunduğu iddiasına ilişkindir.
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü;
İlk Derece Mahkemesince sanığın haklı bir neden olmaksızın yani hakkı olmaksızın keşifte belirlenen taşınmazları sürerek ve zirai faaliyet göstererek tecavüzde bulunduğu sabit olduğundan mahkumiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü;
Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın tüm aşamalarda müştekinin çalıştığı sürelerin ücretini ödemediğini, ayrıca 2014 yıllarında alacağının da bulunduğunu, bunu konuşmak üzere …’ın Traktör sanayideki dükkanına gittiğini, dükkanda …, …, … ve tanımadığı 5 kişinin daha bulunduğunu, oradaki kişilere alacağını söyleyince kendisini haklı gördüklerini, bunun üzerine …’ın 20 bin TL’yi peşin vereceğini kalan miktarı ise arazilerin ekimini yapması karşılığında vereceğini söylediğini, bir hafta kadar önce …’ın kendisini arayarak “paran hazır gel” deyince kendisinin de almaya gittiğini, …’ın yanına gittiğinde toplam da kendisine 19.000,00 TL para verildiğini, daha sonra konuştukları üzere tarlaların ekimine geçtiğini, arazileri sözleştikleri gibi müştekinin rızasına binaen ektiğini ileri sürdüğü, tanık …’ın beyanının sanığın savunmasını doğrular mahiyette olduğu, sanığın müşteki …’a ait tarlaya aralarındaki sözlü anlaşmaya dayanarak traktörü ile girip gübre atıp mısır ektiği anlaşılmakla sanığın hakkı olmayan yere işgal ve faydalanma kastı ile hareket ettiğini gösterir her türlü şüpheden uzak somut ve inandırıcı bir delil bulunmadığı gibi taraflar arasındaki anlaşmanın uygulanmasından kaynaklanan hukuki ihtilaf niteliğinde kabulü gerektiği kanaatine varılarak İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle sanığın beraatine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Sanık savunması, katılan beyanı, tanık beyanları, bilirkişi raporları, tapu kaydı, sanığın sigortalılık hizmet dökümü ve tüm dava dosyası kapsamından sanığın katılan ile aralarındaki iş ilişkisine dayanarak suça konu tarlayı ektiğinin beyan edilmesi, bu ilişkinin kısmen tanık beyanı ile doğrulanması karşısında sanık ile katılan arasındaki uyuşmazlığın hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu, bu nedenle atılı suçun unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesince sanığın beraatine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin, 20.11.2019 tarihli kararında katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Sakarya 6. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.11.2023 tarihinde karar verildi.