Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/16785 E. 2023/5297 K. 21.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16785
KARAR NO : 2023/5297
KARAR TARİHİ : 21.06.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : İftira
HÜKÜM : Beraat, düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ortaköy (Aksaray) Cumhuriyet Başsavcılığının 06.09.2018 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında iftira suçundan kamu davası açılmıştır.
2. Ortaköy (Aksaray) Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.02.2019 tarihli kararı ile sanık hakkında iftira suçundan 6.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
3. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 17.01.2020 tarihli kararı ile sanık hakkında dosya üzerinden yapılan incelemede İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanığın istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek sanığın iftira suçundan mahkumiyetine ilişkin bölüm tamamen kaldırılarak atılı suçun yasal usurları itibarıyla oluşmaması nedeniyle 5271 Sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası (a) bendi uyarınca BERAAT kararı vermiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılanın temyiz isteği, hakkında beraat kararı verilmesine rağmen sanığın sürekli kendisini şikayet ederek köyde küçük düşürmeye çalıştığına ve beraat kararının yasal olmadığına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Dava konusu olay, sanığın savcılık şikayetinde müştekinin köylünün ortak kullanmındaki harman yerini sürerek ekerek,söğüt dikerek harman yerine tecavüzde bulunduğundan bahisle katılan hakkında soruşturma başlatılmasına sebep olduğu iddiasına ilişkin olup, iftira suçunu işlediği gerekçesiyle mahkumiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk derece mahkemesi kararının sanık istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince atılı suçun unsurları oluşmadığından 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi gereğince sanığın beraatine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
A.Tebliğname Yönünden
05.08.2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 20.07.2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendindeki ” (1) Bölge adliye mahkemesi, dosyayı ve dosyayla birlikte sunulmuş olan delilleri inceledikten sonra; a) İlk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine, 303 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı hâlinde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine, … karar verir.” ve aynı Yasanın 303/1-a maddesindeki ”(1) Hükme esas olarak saptanan olaylara uygulanmasında hukuka aykırılıktan dolayı hüküm bozulmuş ise, aşağıdaki hâllerde Yargıtay davanın esasına hükmedebileceği gibi hükümdeki hukuka aykırılığı da düzeltebilir: a) Olayın daha ziyade aydınlanması gerekmeden beraate veya davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması gerekirse,” şeklindeki düzenlemeler karşısında; ilk derece mahkemesinden gelen dava dosyasının tekemmül ettiği, başkaca toplanması gereken delil bulunmadığı hallerde bölge adliye mahkemesince duruşma açılmaksızın ‘Hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine’ şeklinde sanığın beraatine, davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunmasına karar verilebileceğinden, tebliğnamede bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.

B.Katılanın Temyizi Yönünden
1.Sanığın iddialarının maddi vakıalara dayandığı ve eyleminin suç işlemediğini bildiği kimselere suç atma biçimde olmayıp, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 74 üncü maddesinde düzenlenen şikayet ve dilekçe hakkı kapsamında kalması nedeniyle atılı suçun unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla hükümde hukuka aykırılık görülmemiştir.
2.Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılanın yerinde görülmeyen temyiz sebebinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 17.01.2020 tarihli kararında katılanın öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Ortaköy (Aksaray) Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.06.2023 tarihinde karar verildi.