Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/16735 E. 2023/8706 K. 20.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16735
KARAR NO : 2023/8706
KARAR TARİHİ : 20.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/40 E., 2020/132 K.
SUÇLAR : Köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz
HÜKÜMLER : Beraat, düşme
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteminin süresinde olduğu, temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Çamardı Cumhuriyet Başsavcılığının 07.03.2018 tarihli iddianamesi ile sanıklar … ve … hakkında ve Çamardı Cumhuriyet Başsavcılığının 26.07.2017 tarihli iddianamesi ile sanık … hakkında köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçundan cezalandırılmaları istemiyle açılan davaların birleştirilmesine karar verilmiştir.
2. Çamardı Asliye Ceza Mahkemesinin, 22.01.2020 tarihli kararı ile sanıkların köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçundan 3.000,00 TL adli para cezası ve 80,00 TL para cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
3. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 20.01.2020 tarihli kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanıkların istinaf başvurusu üzerine;
a. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 280 inci maddesinin birinci fıkrası ve 303 üncü maddesi birinci fıkrası uyarınca, İlk Derece Mahkemesince sanıklar … ve … hakkında verilen mahkûmiyet kararlarının kaldırılmasına, sanıkların köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçundan beraatlerine,
b. 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca sanık … hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz isteği, atılı suçun unsurlarının oluştuğuna, eksik inceleme ile usul ve yasaya aykırı karar verildiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre,
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Dava konusu olay, sanıkların dere yatağı olan ve öteden beri köylünün ortak yararlanmasına terk edilmiş yere taş dökmek ve 4 adet ceviz fidanı dikmek suretiyle tecavüz ettikleri iddiasına ilişkindir.
2. Mahkemece keşif esnasında dinlenen mahalli bilirkişilerin suça konu yerin öteden beri köylünün ortak kullanımında olan bir dere olduğu, hayvanlarını gütmek için dere yatağını kullandıklarını, sınırlarının belli olduğunu, sanıkların dereye tecavüz ettiğini bilmesi gerektiğini beyan etmeleri, bilirkişi raporlarında, 1 adet ceviz, 3 adet vişne ve 3 adet kavak ağacı dikmek suretiyle tecavüz edildiğinin tespit edilmesi karşısında; sanıkların dava konusu alanın dere yatağı olduğunu bilmediklerine yönelik savunmalarına itibar edilmemiş atılı suçun unsurlarının oluştuğu kabulü ile sanıkların hakkı olmayan yere tecavüz suçundan mahkumiyetlerine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Dere kenarındaki taşınmazını taşkından korunmak amacıyla taş dökmek ve ağaç dikmek şeklinde gerçekleşen eylemde atılı suçun unsurlarının oluşmayacağı gözetilmeden sanıklar … ile sanık …’nun beraatleri yerine mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
Çamardı Cumhuriyet Başsavcılığınca sanık … hakkında soruşturma yapılarak 26.07.2017 tarihinde ek takipsizlik kararı verildiği, diğer sanık … hakkında aynı suçtan kamu davası açıldığı, bu davanın yargılaması sırasında mahkemece sanık … ve … hakkında aynı suçtan suç ihbarında bulunulması üzerine bu sefer sanık hakkında da dava açılarak her iki davanın birleştirildiği, 5271 sayılı Kanun’un 172 nci maddesinin (2) nolu bendine göre “ kovuşturmaya yer olmadığına karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hakimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz” amir hükmü gereği ilk derece mahkemesi tarafından kovuşturma şartı gerçekleşmediği gerekçe gösterilerek 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereğince düşme kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesi nedenleri ile ilk derece mahkemesinin kararında isabetsizlik görülmüştür.

IV. GEREKÇE
A. Sanıklar … ve … Hakkında Kurulan Hükümlere Yönelik;
1. Sanıklar hakkında kurulan hükümlerde, tüm dosya kapsamına göre, sanıkların dere yatağı olan ve öteden beri köylünün ortak yararlanmasına terk edilmiş yere taş dökmek ve ağaç dikmek suretiyle tecavüz ettikleri anlaşıldığından unsurları oluşan atılı suçtan sanıkların mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi,
2. Suçun temadi etmiş olması nedeniyle, suç tarihinin hukuki kesintinin gerçekleştiği iddianame tarihi olan sanık … için 26.07.2017 tarihi ve sanık … için 07.03.2018 tarihi olduğunun gözetilmemesi,

3. Yukarıdaki bozma nedenleri doğrultusunda; Anayasa Mahkemesinin, 02.08.2022 gün ve 31911 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21.04.2022 gün ve 2020/87 Esas, 2022/44 sayılı kararı ile; 5271 sayılı Kanun’a 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddenin (d) bendinde yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibaresinin “…seri muhakeme usulü…” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması ve yargılama konusu suçun seri muhakeme usulüne tabi olması karşısında, sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 250 nci maddesinde düzenlenen seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle hukuka aykırı bulunmuştur.

B. Sanık … Hakkında Kurulan Hükme Yönelik;
Sanığın, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’nden (UYAP) temin olunan güncel nüfus kayıt örneğine göre hüküm tarihinden sonra 06.08.2023 tarihinde vefat ettiğinin anlaşılması karşısında, bu durumun Mahkemece araştırılarak 5237 sayılı Kanun’un 64 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının düşürülüp düşürülmeyeceğinin karar yerinde değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle katılan vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 20.01.2020 tarihli kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdîren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.11.2023 tarihinde karar verildi.