YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1670
KARAR NO : 2023/2264
KARAR TARİHİ : 12.04.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun(5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 31.03.2016 tarihli iddianamesiyle sanık hakkında iftira suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 267 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. Adana 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 19.07.2016 tarihli ve 2016/429 Esas, 2016/577 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında iftira suçundan 5237 sayılı Kanun’un 267 nci maddesinin birinci fıkrası,269 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 62, 53 ve 58 inci maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği, somut bir nedene dayanmamaktadır.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay sanığın kaçak içki yakalattığı için başlatılan soruşturmada ağabeyi …’e ait fakat üzerinde kendi resmi bulunan nüfüs cüzdanını görevlilere ibraz ettiği iddiasına ilişkindir.
2. 04.03.2016 tarihli Adana Emniyet Müdürlüğü uzmanlık raporunda … ile … adlı şahsın parmak izlerinin aynı kimlik bilgilerinin farklı olduğu tespit edilmiştir.
3. Sanık 09.03.2016 tarihli Cumhuriyet savcılığında alınan beyanında ağabeyinin kimliğini kullandığını ikrar etmiştir.
4. Mağdur … beyanında sanığın kardeşi olduğunu, şikayetçi olmadığını belirtmiştir.
IV.GEREKÇE
1. Olaylar ve olgular bölümündeki tespitler ve dosya kapsamına göre; sanığın ağabeyi …’ e ait fakat üzerinde kendi resmi bulunan nüfüs cüzdanını görevlilere ibraz ettiği ve bu haliyle başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu işlediği anlaşılmıştır.
Bu kabule göre ise;
2. Anayasa Mahkemesinin, 02.08.2022 gün ve 31911 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21.04.2022 gün ve 2020/87 Esas, 2022/44 sayılı kararı ile; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibaresinin “…seri muhakeme usulü…” yönünden Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması ve yargılama konusu suçun seri muhakeme usulüne tabi olması karşısında, sanık hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250. maddesinde düzenlenen seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı’na tevdi edilmesinde zorunluluk bulunduğu,
3. Gerekçeli karar başlığında ve hüküm fıkrasında suç adının “Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” yerine “İftira” olarak yazılması,
4. Sanığın 5237 sayılı Kanun’un 267 nci maddesinin birinci fıkrası gereğince cezalandırılmasına karar verilirken, hüküm fıkrasında temel cezaya atıf yapan 5237 sayılı Kanun’un 268 inci maddesinin birinci fıkrasının gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 232 nci maddesinin altıncı fıkrasına aykırı davranılması,
5. Sanığın, gerçek kimlik bilgilerinin parmak izi incelemesiyle tespit edildikten sonra iftiradan döndüğü gözetilmeden, koşulları oluşmadığı halde sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 269 uncu maddesinde belirtilen etkin pişmanlık hükümleri uygulanarak eksik ceza tayin edildiği anlaşılmakla mahkeme kararı hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden Adana 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 19.07.2016 tarihli ve 2016/429 Esas, 2016/577 Karar sayılı kararının 1412 sayılı Kanun’un 321 inci ve 326 ncı maddesinin son fıkrası (5 numaralı bozma nedeni yönünden kazanılmış hakkı saklı tutulmak üzere) gereğince, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.04.2023 tarihinde karar verildi.