Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/16263 E. 2023/8659 K. 08.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16263
KARAR NO : 2023/8659
KARAR TARİHİ : 08.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/247 E., 2019/2493 K.
SUÇ : Köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz
HÜKÜMLER : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun’un) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Tire Cumhuriyet Başsavcılığının 15.06.2017 tarihli iddianamesiyle sanık hakkında köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz etme suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. Tire 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.11.2017 tarihli ilamı ile sanık hakkında köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz etme suçundan erteleli 1 yıl 5 ay 2 gün hapis cezası ile 1.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
3. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 27.06.2019 tarihli kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan mahkûmiyet hükmünün kaldırılmasına, sanığın üzerine atılı hakkı olmayan yere tecavüz suçu açısından yasal unsurları oluşmadığından 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi gereğince beraatine, karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Hazine vekilinin temyiz istemi; sanığın üzerine atılı hakkı olmayan yere tecavüz suçunun unsurlarının oluştuğuna, sanığın cezalandırılması gerekirken yazılı şekilde beraatine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ve re’sen gözetilecek sebeplerle verilen kararın bozulması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay sanığın … Mahallesinde bulunan 110 ada 88 parsel numaralı mera vasıflı taşınmazı ekip sürmek ve saman balyaları koymak suretiyle tecavüzde bulunduğu iddiasına ilişkindir.
2. …’nın 3091 sayılı Kanun gereği düzenlenen 20.01.2017 tarihli men kararı ve 03.02.2017 tarihli infaz tutanağı dosya içerisinde yer almaktadır.
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince sanığın atılı suçu işlediği sabit olduğu gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince gerek sanık savunması gerek keşif ve mahalli bilirkişi beyanları, teknik bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından sanığın suça konu mera vasıflı araziyi 30.03.2014 tarihinden önce kullandığının sabit olmadığı, buna göre suç tarihi itibariyle somut olayın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 154 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan suç tipine uymadığı anlaşıldığından sanık hakkında atılı suçtan beraat kararı verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Sanık savunması, yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporu, dinlenen mahalli tanık beyanları ve tüm dava dosyası kapsamında elde edilen delillerden iddianamede belirtilen meranın 6360 sayılı Kanun ile belediye sınırları içerisinde kaldığı, 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un (6360 sayılı Kanun) 01.04.2014 tarihinde yürürlüğe giren 1 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre, büyükşehir belediyesi kurulan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliğinin kaldırılması, köylerin mahalle olarak, belde belediyelerinin ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılması karşısında; somut olayda suça konu taşınmazın bulunduğu yerin belediye sınırları içesinde yer alan mera olduğu, sanığın 30.03.2014 tarihi öncesinde suç konusu meraya yönelik müdahalede bulunduğuna dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delilin elde edilemediği, dolayısıyla 5237 sayılı Kanun’un 154 üncü maddesinin ikinci fıkrasında tanımlı suçun yasal unsurunun oluşmadığı, ayrıca somut olayda tek bir men kararının düzenlenmiş olması nedeniyle 3091 sayılı Kanun kapsamında atılı suçun unsurlarının da oluşmadığı hususları birlikte gözetildiğinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesince verilen beraat kararında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin 27.06.2019 tarihli kararında katılan Hazine vekilinin öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Tire 1. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.11.2023 tarihinde karar verildi.