Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/15717 E. 2023/2943 K. 08.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/15717
KARAR NO : 2023/2943
KARAR TARİHİ : 08.05.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : İftira
HÜKÜM : Hükmün düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi ile sanığın beraatine dair karar

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın,26.12.2016 tarihl, iddianamesi ile sanığın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 267 inci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılması talebi ile dava açılmıştır.
2. Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.12.2017 tarihli kararı ile sanık hakkında iftira suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 267 inci maddesinin birinci fıkrası, uyarınca 1 yıl 6 ay ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 53 üncü maddesi uyarınca hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
3. İlgili kararın sanık müdafii ve katıla tarafından istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin, 08.04.2019 tarihli kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik olarak; Ceza Muhakemesi Kanununun 280/1-a ve 303. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi uyarınca Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 06/12/2017 tarih ve 2017/116 E.- 2017/856 K.sayılı kararından hüküm kısmı kaldırılarak, yerine, “Sanığın fiilinin kanunda suç olarak düzenlenmemesi sebebiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/2-a maddesi gereğince beraatine” karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılanın temyiz istemi; suçun sabit olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin kabulü
1. Dava konusu olay, sanıkla katılanın eski eş oldukları, müşterek çocuklarının velayetinin katılana verildiği, sanık ile şahsi münasebet kurulmasına karar verildiği, sanığın suç tarihinde oğluyla görüşmek istediğini, ancak katılanın kapıyı açmadığını ve telefonlarına cevap vermediğini, bunu çocuğunu göstermemek için yaptığını belirterek şikayetçi olduğu, ancak katılanın şikayet tarihinde Bitlis ilinde asker olduğu bu hususun sanık tarafından bilinmesine rağmen katılan hakkında şikayette bulunarak soruşturma başlatılmasına neden olmak suretiyle iftira suçunu işlediği iddiasına ilişkindir.
2. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonunda katılan hakkında 10.09.2015 tarih, 2015/74749 sayılı kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
3. Katılan dosyaya 01.08.2016 tarihli uçak biletini ve terhis belgelerini ibraz etmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin kabulü
Sanık …’ün iddialarının olay tarihi itibariyle somut vakalara dayandığı iftira kastıyla hareket ettiği hususunun şüpheli kaldığı, sanığın başvurusunun Anayasa’nın 74. maddesinde düzenlenen dilekçe hakkının kullanılması kapsamında değerlendirilebileceği ve fiilinin kanunda düzenlenen suç tanımına uymadığı gözetilerek, belirtilerek sanık hakkında 5271 sayılı Kanunun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası (a) bendi gereğince beraat kararı verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Katılanın sübuta ilişkin temyiz isteği yönünden;
İftira suçunun düzenlendiği 5237S ayılı Kanunu’nun 267 nci maddesinin birinci fıkrası ise “Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” şeklindedir.
Tüm dava dosyası kapsamına göre, katılan … hakkında ki söz konusu kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararının taraflar arasında ki anlaşmazlığın hukuki mahiyette olması nedeniyle verilmiş olduğu, sanık …’ün iddialarının olay tarihi itibariyle somut vakalara dayandığı Anayasanın 74 üncü maddesinde düzenlenen anayasal şikayet hakkını kullanma niteliğinde bulunduğu anlaşılmakla, Bölge Adliye Mahkemesinin kararında hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin, 08.04.2019 tarihli kararında katılan tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.05.2023 tarihinde karar verildi.