Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/15566 E. 2023/9428 K. 30.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/15566
KARAR NO : 2023/9428
KARAR TARİHİ : 30.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/1322 E., 2018/1539 K.
SUÇ : Köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz
HÜKÜMLER : Gümüşhane Asliye Ceza Mahkemesi’nin 13.02.2018 tarihli mahkumiyet kararının kaldırılmasına, sanıkların atılı suçtan beraatlerine
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteminin süresinde olduğu, temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sanıklar hakkında Gümüşhane Cumhuriyet Başsavcılığının 14.06.2017 tarihli iddianamesi ile köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçundan cezalandırılmaları talebiyle kamu davası açılmıştır.

2. Gümüşhane Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.02.2018 tarihli kararı ile sanıklar hakkında köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçundan hapisten çevrili 3.000,00 TL adli para cezası ve doğrudan verilen 340,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
3. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi’nin, 17.09.2018 tarihli kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanıklar tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek sanıkların mahkumiyetine ilişkin kararın kaldırılmasına ve beraatlerine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan … vekili ile katılan … adına muhtar vekilinin temyiz isteği; sanıkların atılı suçu işlediklerine ve bu nedenle cezalandırılmaları gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A) İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanıkların, hissedar oldukları arsa parselinin bitişiğindeki köy yoluna toprak yığmak suretiyle geçişi engelledikleri ve bu şekilde atılı suçu işledikleri iddiasıyla kamu davası açılmıştır.
2. İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda sanıkların sübut bulan köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçundan cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
B) Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Dava konusu köy yoluna dökülen taş ve toprağın geçici olarak dökülmesi karşısında; sanıkların eylemlerinde taşınmazı malik gibi kullanım ve sahiplenme kastı bulunmadığı, bu sebeple atılı suçun unsurları oluşmadığı gerekçesiyle sanıklar hakkında beraat kararı verilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Tebliğname yönünden;
Ceza Genel Kurulunun 17.05.2022 tarihli, 2020/248 Esas, 2022/359 Karar sayılı ilamı ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ”İlk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine, aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı hâlinde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine” duruşma açılmasına gerek olmadan karar verilebileceğinin düzenlenmiş olması ve aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ”Olayın daha ziyade aydınlanması gerekmeden beraate veya davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması gerekirse” şeklinde yer alan düzenleme birlikte değerlendirildiğinde istinaf mahkemesince duruşma açılmaksızın dosya üzerinden beraat kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından Tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.

B. Katılan … köy tüzel kişiliği adına muhtar vekilinin temyiz istekleri yönünden;
1. Dosya kapsamına göre, akraba olan sanıkların kendilerine ait tapulu arazilerinin bir bölümünün köy yolu olarak kullanıldığını tespit ettirmeleri üzerine kendilerine ait olan kısmı duvarla yoldan ayırma kararı aldıkları, bunun üzerine sanıkların kendilerine ait yeri belirlemek için duvar örmek amacıyla bir kısmı kendi tapulu taşınmazları üzerine bir kısmı da köy yoluna gelecek şekilde toprak, kum çakıl gibi malzemeleri döktükleri anlaşılan olayda; sanıkların taşınmazı malik gibi kullanım ve sahiplenme kastı bulunmadığı, eylemin süreklilik arzetmeyip geçici olduğu, bu itibarla atılı suçun unsurlarının oluşmadığına yönelik Mahkemece kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan … vekilinin ve köy tüzel kişiliği adına muhtar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi’nin, 17.09.2018 tarihli kararında katılan … vekili ile köy tüzel kişiliği adına muhtar vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Gümüşhane Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.11.2023 tarihinde karar verildi.