Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/15477 E. 2023/9429 K. 30.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/15477
KARAR NO : 2023/9429
KARAR TARİHİ : 30.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/216 E., 2019/231 K.
SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteminin süresinde olduğu, temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sanık hakkında Karamürsel Cumhuriyet Başsavcılığının 02.11.2017 tarihli iddianamesi ile hakkı olmayan yere tecavüz suçundan cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
2. Karamürsel Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.12.2018 tarihli kararı ile sanık hakkında hakkı olmayan yere tecavüz suçundan hapisten çevrili 3.000,00 TL adli para cezası ve doğrudan verilen 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
3. Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesi’nin, 06.03.2019 tarihli kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek sanığın mahkûmiyetine ilişkin kararın kaldırılmasına ve sanığın beraatine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılanlar vekilinin temyiz isteği; atılı suçun sabit olduğuna ve sanığın cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanığın, katılanların mirasçı sıfatıyla pay sahibi olduğu tarlayı mangal kömürü çıkarma işinde çalışırken rıza dışı kullanmak suretiyle atılı suçu işlediği iddiasıyla kamu davası açılmıştır.
2. İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda sanığın sübut bulan hakkı olmayan yere tecavüz suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölgeye gelen sanığın, müracaat ettiği köy muhtarının yönlendirmesi ile, taşınmaz üzerinde fiili tasarrufta bulunan H.Ç.’den hukuki geçerliliğine güvendiği kira sözleşmesi ile taşınmazı kiralayıp kullanmasında, başkasına ait taşınmaz malı veya eklentilerini kısmen veya tamamen işgal etme kastından bahsedilemeyeceği, kira sözleşmesinin bitiminde araziyi düzeltmemek şeklindeki eyleminin hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu gerekçesiyle sanık hakkında beraat kararı verilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Tebliğname yönünden;
Ceza Genel Kurulunun 17.05.2022 tarihli, 2020/248 Esas, 2022/359 Karar sayılı ilamı ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ”İlk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine, aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı hâlinde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine” duruşma açılmasına gerek olmadan karar verilebileceğinin düzenlenmiş olması ve aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ”Olayın daha ziyade aydınlanması gerekmeden beraate veya davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması gerekirse” şeklinde yer alan düzenleme birlikte değerlendirildiğinde istinaf mahkemesince duruşma açılmaksızın dosya üzerinden beraat kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından Tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
B. Katılanlar vekilinin temyiz istekleri yönünden;
1. Dosyadaki delillere göre sanığın, katılanlara miras yoluyla intikal eden suça konu taşınmazı, miras bırakanın kardeşi olan …’dan kira sözleşmesi ile kiraladığı, …’nun kira sözleşmesini taşınmazın maliki olan kardeşi muris … adına düzenleyerek imzaladığı, bu hususun gerek dosyada mevcut kira sözleşmesi gerekse tanık sıfatıyla beyanına başvurulan …’nun anlatımları ile sabit olduğu, bu haliyle yöreyi bilmeyen, mevsimlik olarak çalışmak üzere bölgeye gelen sanığın, müracaat ettiği köy muhtarının yönlendirmesi ile, taşınmaz üzerinde fiili tasarrufta bulunan …’ndan hukuki geçerliliğine güvendiği kira sözleşmesi ile taşınmazı kiralayıp

kullanmasında işgal etme kastından bahsedilemeyeceği, kira sözleşmesinin bitiminde araziyi düzeltmemek şeklindeki eyleminin hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğuna yönelik Mahkemece kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 06.03.2019 tarihli kararında katılanlar vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Karamürsel Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.11.2023 tarihinde karar verildi.