Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/15171 E. 2023/4053 K. 05.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/15171
KARAR NO : 2023/4053
KARAR TARİHİ : 05.06.2023

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Hakimliği
SUÇ : İftira
KARAR : Kovuşturmaya yer olmadığı kararına yapılan itirazın reddi

Bolu Cumhuriyet Başsavcılığının 12.10.2020 tarihli ve 2020/8306 Soruşturma, 2020/5816 Karar sayılı kararı ile şüpheli hakkında iftira suçundan verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı şikayetçi tarafından yapılan itiraza ilişkin Bolu Sulh Ceza Hâkimliğinin 10.11.2020 tarihli ve 2020/5193 Değişik iş sayılı kararının kesin olarak verildiği belirlenmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 14.06.2021 tarihli ve 2021/5114 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 06.07.2021 tarihli ve KYB-2021/84263 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 06.07.2021 tarihli ve KYB-2021/84263 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Dosya kapsamına göre, müşteki şüpheli …’ın … Cafe Bistro isimli iş yerinde çalışanı ve kuzeni olan … hakkında iş yerindeki fırın, kahve makinesi, tablolar, soba ve benzeri eşyaları alıp götürdüğünü ve bu şekilde kendisini mağdur ettiğini ifade ederek şikayetçi olduğu, müşteki şüpheli …’nun alınan ifadesinde işyerini birlikte açtıklarını, …’ın bilgisi dahilinde kendisine ait olan eşyaları aldığını, iftira attığını ifade ederek şikayetçi olduğu olay kapsamında yapılan soruşturma neticesinde, her ne kadar Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 12/10/2020 tarihli kararı ile iftira suçunun yasal unsurlarının oluşmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; Sadık Kurt isimli şahsın Bolu Cumhuriyet Başsavcılığında tanık olarak alınan ifadesinde şüpheli …’ın bilgisi dahilinde nişanlısı olan …’na ait eşyaları aldıklarını, elektrikçi Mehmet isimli şahsın eşyaları alırken iş yerinde bulunduğunu ifade etmesi, …’ün tanık olarak alınan beyanında eşyaları taşıması için …’na yardımcı olduğunu, …’ın taşınan eşyalardan bilgisi olduğunu ve yönlendirmesi ile ifade verdiğini, karakolda verdiği ifadesinin yalan olduğunu, yalan tanıklıktan ötürü ceza alacağını bildiğini ifade etmesi karşısında, şüpheli hakkında iftira suçundan kamu davası açılmasına yeterli şüphe oluşturacak delilin bulunduğu, bu delillerin takdir ve değerlendirmesinin mahkemesince yapılması gerektiği gözetilmeksizin, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
1.5271 sayılı Kanun’un inceleme konusu ile ilgili hükümleri;
“Madde 160 – (1) Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.
(2) Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.
Madde 170 – (1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet Savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler.
Madde 172 – (1) Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir.
Madde 173 – (1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet Savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.

(3) Sulh Ceza Hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet Savcısına gönderir. Cumhuriyet Savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) Sulh Ceza Hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet Savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
(5) Cumhuriyet Savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu madde hükmü uygulanmaz.”
Şeklinde düzenlenmiştir.
2.Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde; İftira suçunun oluşabilmesi için, yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunarak işlemediğini bildiği hâlde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idarî bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği ve somut olayda; şüpheli …’ın iş yerinden şikayetçi …’nun bilgisi dışında fırın, kahve makinesi, tablolar, soba ve benzeri eşyaları alıp götürdüğünü ve bu şekilde kendisini mağdur ettiğini ifade ederek şikayetçi olduğu, mağdurun ise ortak iş yeri işlettikleri ve bilgisi ile eşyaları aldığını kendisine şüphelinin iftira attığından bahisle şikayetçi olduğu, mağdur ve şüpheli hakkında yapılan soruşturma da Bolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/8306 Soruşturma ve 2020/5816 Karar sayılı kararı ile mağdura atılı güveni kötüye kullanma suçu açısından hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu, şüpheli …’ın üzerine atılı iftira suçu açısından anayasal şikayet hakkını kullandığından suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; tanık S.K isimli şahsın Bolu Cumhuriyet Başsavcılığında alınan ifadesinde şüpheli …’ın bilgisi dahilinde …’na ait eşyaları aldıklarını, elektrikçi Mehmet isimli şahsın eşyaları alırken iş yerinde bulunduğunu ifade etmesi, M.Ö.’nün tanık olarak alınan beyanında eşyaları taşıması için …’na yardımcı olduğunu, şüpheli …’ın taşınan eşyalardan bilgisi olduğunu ilk ifadesini yönlendirmesi ile verdiğini beyan etmesi karşısında, şüpheli hakkında iftira suçundan kamu davası açılmasına yeterli şüphe oluşturacak delilin bulunduğu, bu delillerin takdir ve değerlendirmesinin mahkemesince yapılması gerektiği gözetilmeden, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.

III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Bolu Sulh Ceza Hakimliğinin, 10.11.2020 tarihli ve 2020/5193 Değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.06.2023 tarihinde karar verildi.