YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/14468
KARAR NO : 2022/6570
KARAR TARİHİ : 27.04.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması
…
…

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Silifke Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 06.12.2013 tarihli iddianame ile sanıklar … ve … hakkında çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan kamu davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde Silifke 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.11.2015 tarihli, 2014/546 Esas, 2015/538 sayılı Kararıyla sanık … hakkında atılı suçtan beraat kararı verildiği, sanık … hakkında ise sehven hüküm kurulmadığı belirtilerek, adı geçen sanık hakkında da ek karar ile beraat kararı verilmiş ise de; mahkemece 19.11.2015 tarihli hükümle dosyadan el çekildikten sonra ek kararla verilen beraat kararı hukuken geçersiz kabul edilmekle, sanık … hakkında ceza muhakemesi hükümleri uyarınca duruşma açılarak, zamanaşımı süresi içerisinde hukuka uygun bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
1- Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan temyiz talebinin incelenmesinde,
Ceza Genel Kurulunun 06.11.2007 günlü, 2007/3-167 Esas, 2007/222 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, 6217 sayılı Yasa uyarınca duruşmalarına katılmadıkları Asliye Ceza Mahkemesi kararlarına yönelik Cumhuriyet Savcılarının temyiz süresi; 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın kıyasen uygulanan 310/3. maddesine göre tefhimden itibaren bir ay olup, Cumhuriyet Savcısının sanık … hakkında 19.11.2015 günü verilen hüküme karşı, yasal süre geçtikten sonra 22.12.2015 tarihli dilekçe ile temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmakla, vaki temyiz isteminin CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2- Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik katılanlar vekilinin temyiz talebinin incelenmesine gelince,

./..
S/2

Tüm dosya kapsamına göre, aralarında gönül ilişkisi bulunan sanık … ile mağdure … ‘nın evlenmek maksadıyla rıza dahilinde kaçtıkları anlaşılan olayda, Silifke Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 01.10.2013 tarihli raporda mağdurenin 17 yaş sonu ile uyumlu olduğunun belirtilmesi, katılan baba …’un savcılık ifadesinde, kızı olan mağdurenin 1999 doğumlu görünse de, asıl doğum tarihinin 23.08.1997 olduğunu beyan etmesi, sanığın aşamalarda mağdurenin yaşının daha büyük olduğunu savunması karşısında, öncelikle mağdurenin 5271 sayılı CMK’nın 218/2. maddesi uyarınca suç tarihindeki gerçek yaşının tespiti yapılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, dosya kapsamına uymayan gerekçeyle yazılı şekilde beraat hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.