Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/14257 E. 2023/5750 K. 05.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/14257
KARAR NO : 2023/5750
KARAR TARİHİ : 05.07.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/130E., 2016/18 K.
SUÇ :Köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu, ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Çekerek Cumhuriyet Başsavcılığının 27.03.2015 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçundan cezalandırılması için kamu davası açılmıştır.
2. Çekerek Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.01.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçundan, 3.000,00TL ve 80,00TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanığın temyiz isteği; işgale son vermiş olduğuna, tanıkların beyanlarının gerçeği yansıtmadığına, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkindir.

2. Suçtan zarar gören Hazine vekilinin temyiz isteği; duruşmalara katılma hakkının tanınmadığına ve suçun sabit olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, sanığın köy tüzel kişiliğine ait olan yolun bir kısmı ile çeşmeyi işgal ederek etrafını telle çevirdiği iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
1. Davadan usulüne uygun yargılama sürecinde haberdar edilmeyen suçtan zarar gören Maliye Hazinesi’nin gerekçeli kararın tebliği üzerine hükümleri temyiz ettiği anlaşıldığından, anılan Kurumun 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kanun yollarına başvurma hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Maliye Hazinesi davadan haberdar edilip delillerini sunma ve davaya katılma olanağı sağlanarak sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla hüküm kurulması suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 233 üncü maddesi birinci fıkrası ve 234 üncü maddelerine aykırı davranıldığı anlaşılmıştır.
2. Anayasa Mahkemesi’nin, 02.08.2022 tarih ve 31911 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21.04.2022 tarih ve 2020/87 Esas, 2022/44 sayılı Kararı ile; 5271 sayılı Kanun’a 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddenin (d) bendinde yer alan ”…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibaresinin ”… seri muhakeme usulü…” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması ve yargılama konusu suçun seri yargılama usulüne tabi olması karşısında sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 250 nci maddesinde düzenlenen seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Çekerek Asliye Ceza Mahkemesinin 20.01.2016 tarihli kararına yönelik sanığın ve suçtan zarar gören Hazine vekilinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.07.2023 tarihinde karar verildi.