YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/14032
KARAR NO : 2023/2869
KARAR TARİHİ : 08.05.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 25.11.2013 tarihli iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 245 inci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılması talebi ile dava açılmıştır.
2. Bakırköy 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.10.2014 tarihli kararı ile sanık hakkında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan 5237 sayılı Kanun’un 245 inci maddesinin birinci fıkrası, 33 üncü maddesi yollaması ile 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 51 inci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 40,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezanın ertelenmesine ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
3. Bakırköy 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.10.2014 tarihli kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 01.06.2018 tarihli ve 2017/2979 Esas, 2018/8165 Karar sayılı kararı ile ” …….. gerekçesiz hüküm kurulması, ” nedeniyle sair yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir.
4. Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada; Bakırköy 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.03.2021 tarihli kararı ile sanık hakkında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
5. Bakırköy 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.03.2019 tarihli kararının katılan tarafından temyizi üzerine Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 19.02.2020 tarihli ve 2019/13770 Esas, 2020/2387 Karar sayılı kararı ile
“1. Katılan … …’a, 5271 sayılı CMK’nun 239 /2. maddesi gereğince istemi olmaksızın avukat görevlendirilmeden beyanları alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2. …….eksik kovuşturma ile sanığın beraatine karar verilmesi,” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
6. Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada; Bakırköy 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.02.2021 tarihli kararı ile sanık hakkında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan 5237 sayılı Kanun’un 245 inci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 3 yıl 1 ay hapis ve 100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına hüküm kurulduğu, ancak kazanılmış hak nedeniyle sanığın neticeten 1 yıl 8 ay hapis ve 40,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek hapis cezasının ertelenmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebebi; somut bir nedene dayanmamaktadır.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, sanığın, aynı yerde çalıştığı katılanın önceden şifresini bildiği banka kartını rızası dışında birden fazla kez işlem yaparak nakit çekimi yapmak suretiyle yarar sağladığı iddiasına ilişkindir.
2. Katılanın 669**09 nolu hesaptan 4894 **** **** 3848 nolu banka kartı ile Güngören Şubesi 1 nolu ATM’den 08.03.2013 tarihinde 400,00 TL, 16.07.2013 tarihinde 200,00 TL ve 500,00 TL, 23.07.2013 tarihinde Capital AVM’de bulunan ATM’den 1.000,00 TL nakit çekim yapıldığı belirlenmiştir.
3. 29.08.2013 tarihli CD izleme ve teşhis tutanağı içeriğinde; 16.07.2013 ve 23.07.2013 tarihli nakit çekimlere ilişkin ATM görüntülerindeki işlem yapan şahsın sanık olduğunu katılanın teşhis ettiği bildirilmiştir.
4. 03.07.2020 tarihli bilirkişi raporu içeriğinde; 16.07.2013 ve 23.07.2013 tarihli nakit çekimlere ilişkin ATM görüntülerindeki şahsın tek başına gelip işlem yaptığı bildirilmiştir.
5. Katılan aşamalarda, aynı yer birlikte çalıştığı sanığın kendisine ait banka kartını habersiz şekilde alarak nakit çekim işleri yaptığını, nakit çekim işleri yaptıktan sonra kartını tekrar yerine koyduğunu düşündüğünü, suç tarihinde önce sanıkla birlikte alışveriş yaptıklarını, bu sırada sanığın şifreyi öğrendiğini beyan etmiştir.
6. Soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı tarafından katılanın beyanı alınırken rızası ile cep telefonunda yapılan inceleme içeriğinde, katılanın cep telefonuna sanığın da savcılık aşamasında kendisinin kullandığı GSM numarası olarak kabul ettiği GSM numarasından gelen 27.07.2013 tarihli mesajda katılanın parasının alındığı yolundaki mesaja cevaben, “evet İstanbul da görüşürüz ikimiz konuşuruz, özel ok. Annem bizim evden de çaldın, yengem duymuş İstanbul’da görüşürüz, kimseye söyleme” şeklinde mesaj attığı belirlenmiştir.
7. Sanık aşamalardaki savunmasında; katılanı 10 yıldır tanıdığını, aynı işyerinde çalıştıklarını, kendisi ve katılanın işitme engelli olduğunu, katılanın 2013 yılı temmuz ayı içerisinde eşinden boşandığını ve karttan saçma sapan alışverişler yaparım diyerek Garanti Bankası kredi kartını ve şifresini de kendisine verdiğini, kartı teslim aldıktan bir hafta sonra katılanın, bebeğini görmeye evine geldiğini, katılan gittikten sonra bebeğine takılan 3 adet çeyrek altın ve 350,00 TL paranın olmadığını fark ettiğini, katılana sorduğunda altınları ve parayı aldığını kabul ettiğini, en kısa zamanda geri vereceğini söylediğini, daha sonra katılan ile Bakırköy’de bir alışveriş merkezine geldiklerinde katılanın altınları veremeyeceğini bunun yerine karttan para çekmesini söylediğini, bunun üzerine kart ile ayrı günlerde 3 seferde 2.100,00 TL’yi muhtelif ATM’lerden çektiğini paraları çekerken katılanında yanında olduğunu, katılanın altınlar ve paraya karşılık 850,00 TL verdiğini, 50,00 TL’sini de bebeğe hediye olarak taktığını, geri kalan kısmını da katılanın aldığını, altınlarını çaldığı için katılandan şikayetçi olmadığını, katılana bu olayların aramızda kalması gerektiği konusunda suç tarihinden sonra cep telefonundan ileti gönderdiğini beyan etmiştir. Ancak sanık 04.11.2020 tarihli savunmasında, katılanın kartı güvendiği için kendisine vermesi üzerine 4 ayrı seferde katılanın kartından şifresini de verdiği için para çektiğini, her seferinde de çektiği parayı katılana elden teslim ettiğini beyan etmesi üzerine sanığa önceki aşamadaki katılanın kendisinin altınlarını ve parasını çalmasından kaynaklanan borcunu ödemesi için kartından para çekmesine rıza gösterdiği yönündeki savunması hatırlatılarak sanıktan tekrar sorulduğunda, soruya yanıt veremediği tespit edilmiştir.
8. Sanığın annesi olan İslim Altun tanık sıfatı ile alınan beyanında, sanığın savunmasına benzer beyanda bulunduğu belirlenmiştir.
9. Sanığın kardeşi … tanık sıfatı ile beyanında; katılanın, ablası olan sanığın bebeğinin altınlarını çaldığını beyan etmiştir.
IV. GEREKÇE
1. Kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesindeki hak yoksunluklarının; Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı gözetilerek infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
2. Katılanın aşamalardaki istikrarlı anlatımları, sanığın aşamalarda çelişen savunmaları, ATM görüntülerinde sanığın tek başına işlem yaptığının belirlenmesi, sanığın katılan hakkındaki hırsızlık iddiasına ilişkin herhangi bir şikayetinin olmadığının anlaşılması karşısında; sanığın önceden birlikte işlem yapmaları nedeniyle şifresini bildiği katılanın banka kartı ile katılanın rızası ve bilgisi dışında 16.07.2013 ve 23.07.2013 tarihlerinde üç kez nakit çekim yapmak suretiyle yarar sağladığı anlaşılmakla; yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının ve yaptırın doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin aşağıdaki 3 üncü paragrafta belirtilen husus dışında somut bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen sair temyiz sebepleri reddedilmiş ve hükümde aşağıdaki 3 üncü bent dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Bozma sonrası sanık hakkında hüküm kurulurken 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca kazanılmış hak nedeniyle sanığın cezasının erteli olarak 1 yıl 8 ay hapis ve 80,00 TL adli para cezası üzerinden infaz olunacağının belirtilmesi ile yetinilmesi gerekirken, sanığın 1 yıl 8 ay hapis ve 80,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmesi hukuka aykırı ise de, 1412 sayılı Kanun’un 322 nci maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünün 3 üncü bendinde açıklanan nedenle Bakırköy 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16.02.2021 tarihli kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hükmün kazanılmış hakka ilişkin beşinci paragrafında yer alan “CMK’ nun 307/4 maddesi uyarınca mahkumiyete ilişkin ilk bozma sanık temyizi üzerine olduğundan sanığın kazanılmış haklarının korunarak sanığın 1 YIL 8 AY HAPİS VE 40,00 TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,” ibaresinin çıkarılarak yerine “1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca sanığın cezasının 1 yıl 8 ay hapis ve 80,00 TL adli para cezası üzerinden infazına,” ibaresinin ve hükmün ertelemeye ilişkin yedinci paragrafında yer alan “sanığa verilen” ibaresi çıkarılarak yerine ”1 yıl 8 ay” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.05.2023 tarihinde karar verildi.