Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/11679 E. 2023/9281 K. 29.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/11679
KARAR NO : 2023/9281
KARAR TARİHİ : 29.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/107 E., 2016/501 K.
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sandıklı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 09.02.2016 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan kamu davası açılmıştır.
2. Sandıklı Asliye Ceza Mahkemesi’nin 31.05.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası, 80,00 TL adli para cezası ile mahkumiyetine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi; suçun sübutuna ve hükmün bozulması gerektiğine, ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
İncelemeye konu olay; sanık ve katılanın arkadaş olduğu, olay günü katılanın evine giden sanığın katılana ait bankamatik kartını alması, katılanın bilgisi ve rızası dışında değişik zamanlarda birden fazla kez kullanarak hesaptan para çekmesi, iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
1.Sanığın 11.03.2016 tarihli duruşmada alınan savunmasında, “mağdurun zararını gidermek için süre istediği” Mahkeme’ce ara kararla sanığa 1 ay süre verildiği, katılanın 15.03.2016 tarihli beyanında zararının giderilmediğini belirttiği, sanığın bu kez 16.03.2016 tarihli cezaevi aracılığıyla gönderdiği dilekçe ile “mağdurun zararını taksitler halinde gidermek istediğini belirttiği” ancak katılanın 1 ay geçtikten sonra 19.04.2016 tarihli beyanında zararının giderilmediğini belirtmesi karşısında; Mahkeme’ce verilen süreye rağmen katılanın zararının kısmi veya tamamen giderilmediği anlaşılmakla, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmadığı belirlenmekle, Mahkeme’nin kabulünde isabetsizlik görülmediğinden Tebliğname’deki (1) numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
2. Sanık hakkında kurulan hükümde, 5237 sayılı Kanun’un 245/1. maddesi uygulanması ile belirlenen 5 gün adli para cezasından 5237 sayılı Kanun’un 62. maddesi uyarınca indirim yapılırken hesap hatası sonucu adli para cezası “4 gün” yerine, sehven “5 gün” olarak yazılmış ise de; sonuç adli para cezasının 80 TL olarak doğru hesaplanması karşısında; bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
3. Sanığın, katılana ait bankamatik kartını değişik zamanlarda birden fazla kez kullandığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 245/1. maddesi gereği tayin olunan cezadan aynı Kanun’un 43/1. maddesi uyarınca arttırım yapılmaması suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
4. Sanığın UYAP entegrasyon ekranından alınan güncel adli sicil kaydına göre; sanık hakkında cezası daha ağır olan Dinar Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/33 Esas- 2009/165 Karar sayılı ilamı yerine, Dinar Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/319 Esas- 2015/43 Karar sayılı ilamının tekerrüre esas alınması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

5. Katılanın anlatımını doğrulayan, Ziraat Bankası tarafından yazılan müzekkere cevabı, ATM’ye ait güvenlik kamerası görüntüleri ve sanığın suçtan kurtulmaya yönelik inkara dayalı savunması ile tüm dosya kapsamındaki deliller karşısında, sanığın bu yöndeki temyiz gerekçeleri yerinde görülmemiştir.
6. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, Sandıklı Asliye Ceza Mahkemesi’nin 31.05.2016 tarihli kararında, sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden eleştiri konusu hususlar dışında herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE,
29.11.2023 tarihinde karar verildi.