Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/11445 E. 2023/2265 K. 12.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/11445
KARAR NO : 2023/2265
KARAR TARİHİ : 12.04.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : İftira
HÜKÜM : Mahkumiyet

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Elmalı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 28.07.2016 tarihli iddianamesiyle sanık hakkında iftira suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 267 nci maddesinin ikinci fıkrası, 269 uncu maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle dava açılmıştır.
2. Elmalı Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.03.2017 tarihli ve 2016/517 Esas, 2017/96 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında iftira suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

3. Elmalı Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.03.2017 tarihli kararı ile ilgili katılan vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, duruşma açılarak, 23.01.2018 tarihli kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan vekilinin istinaf başvurusu kabul edilip 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca hüküm kaldırılarak sanık hakkında iftira suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 267 nci maddesinin birinci fıkrası, 269 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci, 50 nci maddeleri, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 1.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği, mahkumiyete yeterli delil olmadığı, suç kastının bulunmadığı, şikayet hakkının kullanıldığı ve lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Dava konusu olay, sanık müdafiinin savcılığa vermiş olduğu dilekçede müştekinin sanık hakkında icra takibi başlattığını, takibe konu bononun hem üstte yazan vade kısmında hem de metin üzerinde yazan vade kısmında tahrifat yapıldığını beyanla resmi mercilere suç ihbarında bulunmak suretiyle iftira suçunu işlediği iddiasına ilişkindir.
2. Grafoloji ve sahtecilik uzmanı bilirkişinin 01.06.2016 tarihli raporunda; senedin ödeme tarihi bölümündeki 20.01.2016 rakamlarından ve senedin yazıyla vade tarihi belirtilen bölümündeki 20 Ocak 2016 ibarelerinden yılhanesi birler basamağındaki 6 rakamının aynı bölümlerde evvelce yazılı bulunan ve tarafımızca 7 şeklinde okunabilen rakamlar üzerinden senedin tanziminde kullanılan mürekkepli kalem yardımıyla mükerrer yazım yapılması suretiyle oluşturuldukları tespit edilmiştir.
3. Katılan hakkında resmi belgede sahtecilikten takipsizlik kararı verilmiştir.
4. Sanık 30.03.2016 tarihli polis ifadesinde ”… ben de önceden … ile anlaştığımız gibi senedin üzerindeki 20 Ocak 2016 tarihini kendi yazımla 20 Ocak 2017 olarak değiştirdim…” şeklinde beyanda bulunmasına rağmen kovuşturma aşamasındaki beyanlarında bu ifadenin yanlış yazıldığını, senedin üzerindeki oynama yapıldığını kabul etmediğini belirtmiştir.
5. İlk derece mahkemesince sanık hakkında iftira suçundan beraat kararı verildiği anlaşılmıştır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında iftira suçundan kurulan beraat kararının, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca kaldırılarak sanık hakkında atılı suçtan, mahkumiyet hükmü kurulduğu anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. 5237 sayılı Kanun’un 269 uncu maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün, mağdur hakkında sanık sıfatıyla dava açılıncaya kadar iftirasından dönmesi halinde uygulanabileceği, sanığın mağdur hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesinden sonra iftira suçundan yargılandığı dosyada savunmasından döndüğünün anlaşılması karşısında, şartları oluşmadığı halde hakkında 5237 sayılı Kanun’un 269 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde düzenlenmiş olan etkin pişmanlık hükmünün uygulanması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

2. Adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5728 sayılı Kanun’un 562 nci maddesiyle değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231 inci maddesi ve bu maddenin 6 ncı fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Yasa’nın 7 nci maddesi ile eklenen cümleye göre, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususları irdelenerek hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünde bir değerlendirme yapılmaması hukuka aykırı görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 23.01.2018 tarihli ve 2017/1174 Esas, 2018/177 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdîren Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.04.2023 tarihinde karar verildi.