Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/11030 E. 2023/9287 K. 29.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/11030
KARAR NO : 2023/9287
KARAR TARİHİ : 29.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/303 E., 2016/465 K.
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usûl hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 25.03.2014 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan kamu davası açılmıştır.
2. İzmir 21.Asliye Ceza Mahkemesinin 03.03.2015 tarihli kararı ile sanık hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan hükmolunan 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ve 60,00 TL adli para cezasının hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ve bu karar itiraz olunmadan 02.04.2015 tarihinde kesinleşmiştir.
3. Sanık hakkında denetim süresi içerisinde, kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle ihbarda bulunulması üzerine İzmir 21.Asliye Ceza Mahkemesi’nin, 08.06.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında kurulan hüküm açıklanarak, sanık hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ve 60,00 TL adli para cezası ile mahkumiyetine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi; suçun sübutuna, kesin delil bulunmadığına, erteleme kararı verilmesi gerektiğine, ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
İncelemeye konu olay; katılanın, daha önceden tanıdığı sanığın yanına iş yerine gitmesi, sanığın katılana ait bankamatik kartını alması, katılanın bilgisi ve rızası dışında hesaptan para çekmesi, iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
1. Bakım ve Sosyal Rehabilitasyon Merkezinde kalan 17 yaşındaki katılanın soruşturma aşamasında alınan beyanında; “sanığın kendisine ait bankamatik kartını istemesi üzerine sanığa kartını verdiğini ancak geri almak istediğinde sanığın kartı geri vermediğini, kurum görevlisinin de sanığı arayıp kartı istemesine rağmen vermediğini” belirttiği, Mahkemede ki beyanında da “350 TL para çekmesi için sanığa kartını rızasıyla verdiğini ancak sanığın bilgisi ve rızası dışında ayrıca 250 TL’yi de hesabından çektiğini” belirtmiştir. Sanığın soruşturma aşamasında alınan 14.01.2014 tarihli ifadesinde, “kurum görevlisinin kendisini aradığında il dışında olması sebebiyle kartı teslim edemediğini” belirterek katılanın beyanını doğrular şekilde tevilli ikrarda bulunmuştur. Dava dosyası kapsamında toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; sanığın üzerine atılı suçun sübuta erdiği anlaşılmakla, Tebliğname’deki (1.) numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
2. Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin yerinde görülmeyen diğer itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, katılana ait bankamatik kartı ile katılanın bilgisi ve rızası dışında 250,00 TL tutarı hesaptan çekerek bir kez kullandığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında uygulama yeri olmadığı halde zincirleme suç hükümleri uygulanarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 245 inci maddesinin birinci fıkrası gereği tayin olunan cezadan aynı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca arttırım yapılarak fazla ceza tayini, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünün (2.) bendinde açıklanan nedenle İzmir 21. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.06.2016 tarihli kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’e kısmen uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE,
29.11.2023 tarihinde karar verildi.