Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/11028 E. 2023/8610 K. 08.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/11028
KARAR NO : 2023/8610
KARAR TARİHİ : 08.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/247 E., 2016/1262 K.
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 11.02.2016 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan kamu davası açılmıştır.
2. Bursa 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 14.07.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan 4 yıl hapis cezası, 8.000,00 TL adli para cezası ile mahkumiyetine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafinin temyiz istemi; suçun unsurlarının oluşmadığına, eylemin hukuki ilişki mahiyetinde olduğuna, usul ve yasaya aykırı karar verildiğine, ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
İncelemeye konu olay; sanığın yetkilisi olduğu firmadan aranan katılana, kredi kartının borcu olduğunun belirtilmesi, katılandan kart bilgilerinin istenmesi, akabinde kartından bilgisi ve rızası dışında 280 Amerikan Doları harcama yapılması, iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
1. Sanık her ne kadar “Çağrı merkezi şirketi yetkilisi olduğunu ve mağdura rızası ile hizmet satışı yapıldığını” beyan ederek suçlamayı kabul etmemiş ise de, çağrı merkezi adı altında kurulan bir çok şirketin, şahıslar ile “Hediye kontör veya para puan kazandınız ya da kredi kart aidatı, sigorta masraf aidatı iadesi yapılacağı” gibi farklı sebeplerle iletişime geçerek, kişilerin iradelerini fesada uğratmak suretiyle kredi kart bilgilerini ve telefonlarına gelen 3D güvenlik şifrelerini edindikleri, daha sonra bu bilgiler ve şifreyi kullanarak karttan mail order yöntemi ile rıza dışı harcama yaptıkları, işlemleri genelde şifre ile yaparak ve harcama sonrası şahıslara küçük teknolojik ürünler, ASİST kart veya bir kısım belgelerin yer aldığı kargolar göndererek, yapılan işlemi yasal bir hizmet paket satışı şeklinde gösterdikleri, oysa ki mağdurlardan bilgilerin ve şifrelerin ele geçiriliş biçimi hileye dayandığından gerçek anlamda verilen bir rızadan bahsedilemeyeceği, nitekim UYAP entegrasyon ekranından, sanığın benzer eylemleri nedeni ile kesinleşmiş dava dosyaları incelendiğinde, sanığın yetkilisi olduğu şirketinde bu şekilde faaliyet sürdürdüğü, bu bağlamda sanığın eyleminin sabit olduğu, yine aramanın sanığın şirketinde çalışan ve onun emir ve talimatları doğrultusunda hareket ettiği kuşkusuz olan bir personel tarafından gerçekleştirilmesinin de sanığın cezai sorumluluğu açısından önem arz etmediği anlaşılmakla, Mahkeme’nin sübuta ve suçun vasfına ilişkin kabulünde bir hukuka aykırılık görülmemiştir.
2. Katılanın anlatımını doğrulayan Finansbank’a ait kredi kartının hesap ekstresi, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından yazılan müzekkere cevabı, sanığın suçtan kurtulmaya yönelik savunması ile tüm dosya kapsamındaki deliller karşısında, sanık müdafinin bu yöndeki temyiz gerekçeleri yerinde görülmemiştir.
3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, Bursa 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 14.07.2016 tarihli kararında, sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE,
08.11.2023 tarihinde karar verildi.