Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/10434 E. 2023/8795 K. 20.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10434
KARAR NO : 2023/8795
KARAR TARİHİ : 20.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/433 E. 2016/639 K.
SUÇ : Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan usul hükümleri gereği temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 17.04.2015 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.
2. Bursa 13. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.07.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan 5 yıl hapis ve 6.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği, gerekçesiz olarak alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulduğuna, pişman olduğuna, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama şartlarının oluştuğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, sanığın, internet üzerinden elde ettiği birden fazla yurtdışı kaynaklı kredi kartlarının bilgilerini kullanarak birden fazla kez alışveriş yaptığı, bir kısım alışverişlerin tamamlandığı, bir kısım alışverişlerin ise teşebbüs aşamasında kaldığı, bu şekilde sanığın başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçunu işlediği iddiasına ilişkindir.
2. Sanık hakkında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan soruşturmanın müşteki şirket yetkilisinin, sanık tarafından yapıldığı sonradan tespit edilen alışverişlerden şüphelenmesi sonrası ihbarda bulunması üzerine başlatıldığı anlaşılmıştır.
3. Kolluk tarafından 05.01.2014 tarih ve 15.10 saatinde tutulan tutanakta sanık tarafından alışveriş yapılmak üzere kullanılan kredi kartlarının yurt dışı kaynaklı olup, kart sahiplerinin açık kimlik bilgilerinin tespit edilemediğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
4. Sanığın ailesiyle yaşadığı evde yapılan aramaya ilişkin düzenlenen ev arama ve el koyma tutanağına göre sanığın savunmalarında ikrar ettiği üzere başkalarına ait kredi kartı bilgilerini kullanarak yaptığı alışverişler sonrası elde ettiği muhtelif ürünlerin söz konusu evde ele geçirildiği anlaşılmıştır.
5. Sanığın bilgisayarında yapılan incelemeye ilişkin Bursa Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünden 19.02.2015 tarihli rapor alındığı anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 245 nci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçunun mağduru hesap sahibi kişiler olup, farklı kişilere tahsis edilmiş kartların kullanılmasında bağımsız suç, aynı kişiye ait farklı bankalarca tahsis edilmiş birden fazla banka veya kredi kartının değişik tarihlerde kullanılması halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilecektir. Bununla birlikte, kart ve kullanım sayısı ile yarar miktarı, 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi uyarınca temel cezanın ve zincirleme suç hükümleri nedeniyle cezada yapılacak artırım oranının belirlenmesinde dikkate alınmalıdır. Tüm dava dosyası kapsamı dikkate alındığında sanığın farklı ülkelerde kullanımda olan kredi kartlarına ait bilgileri kullanarak alışveriş yapıp fayda sağladığının anlaşılmasına karşın, farklı kredi kartlarının hamili olan mağdurlar sayısınca sanık hakkında atılı suçtan hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde zincirleme suç hükümleri uygulanmak suretiyle mahkumiyet kararı verilerek eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Olayın intikal şekli ve zamanı, banka cevabi yazıları, kolluk tarafından tutulan tutanaklar, Bursa Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünden 19.02.2015 tarihli rapor, sanığın suçu ikrara dönük savunmaları ve tüm dosya kapsamına göre, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının ve yaptırımın doğru biçimde belirlendiği, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından, sanığın, gerekçesiz olarak alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulduğuna, pişman olduğuna, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama şartlarının oluştuğuna yönelik temyiz talepleri yerinde görülmemekle kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.

IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bursa 13. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.07.2016 tarihli, 2015/433 Esas, 2016/639 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz talebinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.11.2023 tarihinde karar verildi.