Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/10427 E. 2023/8803 K. 20.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10427
KARAR NO : 2023/8803
KARAR TARİHİ : 20.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/140 E. 2016/338 K.
SUÇ : Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Düzeltilerek onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan usul hükümleri gereği temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.İnegöl Cumhuriyet Başsavcılığının 19.04.2011 tarihli iddianamesi ile sanık … hakkında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.
2.İnegöl 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.05.2012 tarihli kararı ile sanık hakkında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan 1 yıl 3 ay hapis ve 2.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ve bu karar itiraz edilmeksizin 27.06.2012 tarihinde kesinleşmiştir.
3. Sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin sekizinci fıkrası gereğince uygulanan 5 yıllık denetim süresi içerisinde, kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle İnegöl 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.01.2016 tarihli ve 2015/331 Esas, 2016/26 Karar sayılı kararı ile ihbarda bulunulması üzerine İnegöl 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.05.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında kurulan hüküm açıklanarak, 1 yıl 3 ay hapis ve 2.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği, pişman olduğuna, adli para cezasını ödeyecek maddi gücünün bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, mağdurun kullanımında olan bankamatik kartının temyiz dışı sanık Umur tarafından katılanın çantasından alınıp sanık …’a verildiği, sanık …’ın da katılanın bilgisi ve rızası olmaksızın söz konusu bankamatik kartından bir kaç kez alışveriş ve nakit çekim yaptığı, bu suretle sanığın başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçunu işlediği iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
Sanık …’in suça konu bankamatik kartı ile birden fazla kez alışveriş ve nakit çekim yaptığı anlaşılmakla sanık hakkında belirlenen temel hapis cezası üzerinden 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43 üncü maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümleri uyarınca artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanığın kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53 üncü maddesinde düzenlenen hak yoksunlukları uygulanmamış ise de, bu durumun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Olayın intikal şekli ve zamanı, sanık … ve temyiz dışı sanık Umur Sever’in kovuşturma aşamasında suçlarını ikrara dönük beyanları katılanın aşamalardaki beyanları, banka cevabi yazıları ve tüm dosya kapsamına göre, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının ve yaptırımın doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın, pişman olduğuna, adli para cezasını ödeyecek maddi gücünün bulunmadığına, beraat kararı verilmesine yönelik temyiz talebi yerinde görülmemiş ise de, başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan hüküm kurulurken temel hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde, aynı gerekçelerle adli para cezasına esas birim gün sayısının, alt sınırın üstünde belirlenerek hükümde çelişkiye neden olunması Kanuna aykırı görülerek, 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 322 nci maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün görülmüştür

IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İnegöl 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.05.2016 tarihli, 2016/140 Esas, 2016/338 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği 5237 sayılı Kanun’un 245 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca hapis cezası yanında hükmolunan adli para cezasına esas alınan 300 günün 5 güne, 245 inci maddesinin beşinci fıkrası delaletiyle uygulanan 168 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca belirlenen 150 günün 2 güne, 62 nci maddesi uyarınca belirlenen 125 günün 1 güne, 52 nci maddenin ikinci fıkrası uyarınca günlüğü 20,00 liradan hükmolunan 2.500,00 TL adli para cezasının ise 20,00 TL’ye indirilmesi suretiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.11.2023 tarihinde karar verildi.