Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2020/8370 E. 2023/4669 K. 13.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/8370
KARAR NO : 2023/4669
KARAR TARİHİ : 13.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/542 E., 2016/109 K.
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bilecik Cumhuriyet Başsavcılığının 27.04.2015 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.
2. Bilecik 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.03.2016 tarihli kararı ile sanık … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (b) bendi, dördüncü fıkrası, 62 inci maddesi ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … müdafi;
1. Mağdurenin rızasına aykırı eylemde bulunmadığından mahkumiyet hükmünün usul ve yasaya aykırı olduğunu,
2. Kabul anlamına gelmemekle beraber sanık eylemi işlerken tek başına ve yargılamada tek sanık olmasına rağmen birden fazla kişi ile işlendiğinden bahisle artırım yapılmasının hatalı olduğunu,
3. Eylemin cinsel amaçla işlendiğinden bahisle artırım yapılmış olmasının isabetsizlik olduğunu, bu konuda herhangi bir delilin olmadığı ve gerekçede de bu konuda bir açıklamaya yer verilmediğinden bahisle temyiz talebinde bulunmuştur.
B. Katılan …;
Sanık hakkında verilen cezanın alt sınırdan tayin edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle hükmü temyiz etmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, sanık …’ın işinden evine giden mağdureyi … Köyünden, açık kimlikleri tespit edilemeyen sanıklar ile birlikte kaçırarak, sanık …’ın ailesine ait Sultaniye Köyündeki evde alıkoymaları ve bir süre sonra aynı köyde başka tanıdıklarının evine götürmeleri, daha sonra bu evden zorla çıkararak araca bindirip Bilecik İline götürüp alıkoymaları, daha sonra sanığın tanıdıkları ile mağdurenin ailesine teslim edilmek amacıyla araçlar ile yola çıkıldığı, aracı bozulmasından yararlanarak mağdurenin ormana kaçması, sanığın mağdureyi ormanda takip ederek tekrar alıkoymaya çalışması sırasında yolun kenarında bulunan çobanın olayı fark etmesi üzerine, sanığın kaçması ve mağdurenin jandarma ekiplerine teslim olması ve ailesine teslim edilmesine ilişkindir.
2. Mağdurenin babası müşteki …’nun 11.05.2014 tarihinde kayıp ihbarında bulunduğu görülmüştür.
3. Bilecik Devlet Hastanesinin 11.05.2014 tarihli adli raporunda; mağdurun basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı tespit edilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Dava dosyası içerisinde bulunan bilgi ve belgeler, katılana ait adli muayene raporu, katılanın istikrarlı anlatımları, dinlenen tanıkların beyanları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine yönelik mahkemenin suçun sübutu ve kabulünde isabetsizlik görülmemiş olup yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştiğinin saptandığı, katılanın rızasının bulunması nedeniyle suçun unsurunun oluşmadığına keza mahkumiyete yeterli delil olmadığına, eksik araştırma ile karar verildiğine yönelik temyiz itirazları yönünden hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Dosya kapsamında eylemin birden fazla kişi tarafından işlendiğine yönelik yeterli delil olmadığına, eksik araştırma ile sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinin uygulanması ile hatalı karar verildiğine yönelik temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
3. Sanığın mağdureye yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eylemini evlenme maksatlı gerçekleştirmesi karşısında, cinsel amacının bulunmadığına yönelik temyiz itirazları katılanın beyanları ve dosya kapsamına göre yerinde görülmemiştir.
4. Katılanın, sanık hakkında ceza tayin olurken alt sınırdan ceza verilmesi ile eksik ve hatalı karar verildiği yönündeki temyiz itirazları mahkemenin kabul ve gerekçesinde isabetsizlik bulunmadığından yerinde görülmemiştir.
Sanık hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin beşinci fıkrası yerine, anılan Yasanın 109 uncu maddenin dördüncü fıkrasının yazılması, mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak değerlendirilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bilecik 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.03.2016 tarihli ve 2015/542 Esas, 2016/109 Karar sayılı kararında sanık müdafii ve katılan tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin ve katılanın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.06.2023 tarihinde karar verildi.