Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2020/7416 E. 2023/4805 K. 14.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/7416
KARAR NO : 2023/4805
KARAR TARİHİ : 14.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/442 E., 2016/55 K.
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 10.06.2015 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kamu davası açılmıştır.
2. İzmir 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 02.02.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası ile mahkûmiyetine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi; suçun sübutuna ve suç işleme kastı bulunmadığına, ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
İncelemeye konu olay; sanığın aralarında gönül ilişkisi bulunan 16 yaşındaki mağdureyi tehdit edip önce
ablası olan temyiz dışı sanık …’un evine, daha sonra İzmir’den otobüse bindirerek Uşak’taki ablası temyiz dışı sanık …’ın evine götürmesi, burada bulunan sanığın annesi temyiz dışı sanık …’ın mağdurenin cep telefonu ve nüfus cüzdanını alarak ailesine haber vermesine engel olması, 9 gün Elif’in evinde mağdureyi tutması, ihbar üzerine Kolluk ekibinin adrese gittiğinde, mağdureyi farklı bir yere götürüp saklaması, daha sonra tekrar İzmir’e ailesi ile birlikte yaşadığı kendi evine götürmesi, mağdurenin babasının çevreden aldığı duyumla Emniyet birimine yaptığı ihbar neticesinde mağdurenin sanığın evinden alınarak ailesine teslim edilmesi, Hülya’nın da mağdureye ait cep telefonu ve nüfus cüzdanını Polis ekibine vermesi, iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen diğer itirazlarının reddine, ancak;
Tüm dosya kapsamına göre; 16 yaşındaki mağdurenin olay akşamı çalıştığı işyerinden yaya halde İzmir’deki evine döndüğü sırada, aralarında gönül ilişkisi bulunan sanığın mağdurenin yanına gelerek kendisini kaçırmak istediğini söylediği, mağdurenin kabul etmemesi üzerine, sanığın mağdureyi “ailesine zarar vermekle” tehdit edip önce ablası olan temyiz dışı sanık …’un evine, daha sonra İzmir’den otobüse bindirerek Uşak’taki ablası temyiz dışı sanık …’ın evine götürdüğü, burada bulunan sanığın annesi temyiz dışı sanık …’ın mağdurenin cep telefonu ve nüfus cüzdanını alarak ailesine haber vermesine engel olduğu, 9 gün Elif’in evinde mağdureyi tuttuğu, ihbar üzerine Kolluk ekibinin adrese gittiğinde, mağdureyi farklı bir yere götürüp sakladığı, daha sonra tekrar İzmir’e ailesi ile birlikte yaşadığı kendi evine götürdüğü, mağdurenin babasının çevreden aldığı duyumla yaptığı ihbar neticesinde Emniyet biriminin adrese intikal ettiği, Hülya’nın mağdurenin bulunmasına engel olmak amacıyla mutfak camından dışarı çıkarttığı ancak mağdurenin koşarak Polis ekibinin yanına gittiği ve olay sonrasında Hülya’nın mağdureye ait cep telefonu ve nüfus cüzdanını Kolluk ekibine teslim ettiği, anlaşılmakla; sanığın eyleminin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 109 uncu maddesinin beşinci fıkrası kapsamında cebir, tehdit kullanmak suretiyle cinsel amaçla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, temel cezanın 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası üzerinden tayin edilmesi ve sanığın cezasından 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin beşinci fıkrası uyarınca arttırım yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde eksik ceza tayini, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İzmir 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 02.02.2016 tarihli kararına yönelik sanığın temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 321 inci maddesi ve 326 ncı maddesinin son fıkrası gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 14.06.2023 tarihinde karar verildi.