Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2020/7383 E. 2023/4660 K. 13.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/7383
KARAR NO : 2023/4660
KARAR TARİHİ : 13.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/782 E., 2015/739 K.
SUÇLAR : Kasten yaralama, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, konut dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Sanık … hakkında katılan …’a karşı kasten yaralama suçundan neticeten hükmolunan 2.000,00 TL adlî para cezasına ilişkin mahkûmiyet kararının tür ve miktarı itibarıyla 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2 nci maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmıştır.
Sanıklar … ve … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya yardım, … hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerin karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, temyiz isteklerinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Bulancak Cumhuriyet Başsavcılığının 07.11.2014 tarihli iddianamesi ile sanıklar … ve … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya yardım, … hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kamu davası açılmıştır.
2.Bulancak Asliye Ceza Mahkemesinin 02.12.2015 tarihli kararı ile atılı suçlardan mahkumiyet kararları verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Sanık … müdafiinin temyiz isteği, suçun sübutuna, unsurlarının oluşmadığına, şayet ceza uygulanacak ise, iştirak iradesi bulunmadığına, teşebbüs hükümleri ile lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkidir.
2.Sanık … ve … müdafiinin temyiz isteği ise, bir nedene dayanmamaktadır.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Dava konusu olay, 16.06.2015 tarihinde, sanık …’nın sanık … ile fikir ve eylem birliği içerisinde sanık …’nın eski kız arkadaşı olan mağdure …’ın evinin önüne giderek sanık …’ın araçta beklerken sanık …’nın evin içerisine girerek mağdureyi zorla dışarı çıkartıp araca bindirdiği, hızla uzaklaştıktan sonra kaza yapmaları üzerine mağdureyi serbest bıraktıkları, aldırılan adli rapora göre, mağdurenin BTM ile giderilebilir şekilde yaralandığı; 25.08.2015 tarihinde ise, sanıkların, mağdure …’ın annesi ile yolda yürüdükleri sırada sanık …’nın temin ettiği araç ile yanlarında durarak mağdureyi zorla araca bindirerek götürdükleri iddiasına ilişkindir.
2. İlk olay ile ilgili olarak görevlilerce düzenlenen 16.06.2014 tarihli tutanakta, ihbar üzerine olay yerine giden Jandarma görevlilerince mağdurenin ayakkabısız ve yaralı halde yerde oturur halde olduğu, suçta kullanılan plakası gizlenmiş aracın da olay yerinde terkedilmiş halde bulunduğu belirtilmiştir.
3.Mağdure farklı tarihlerde gerçekleşen her iki olay için rızası ile gittiğini beyan etmiş ise de, ilk olayda, eylemin gerçekleştiği ilk dakikalarda alınan beyanlarında sanıklar tarafından zorla evden çıkartılarak götürüldüğünü beyan etmiş, ikinci olayda ise, katılan … ile yeminli tanık F.Z. mağdurenin rıza dışı götürüldüğü beyan etmişlerdir.

IV. GEREKÇE
A.Sanık … hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde
Hükmün tür ve miktarı itibarıyla 5320 sayılı Kanun’un geçici 2 nci maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
B.Sanıklar … ve … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, sanık … hakkında konut dokunulmazlığını ihlal, sanık … hakkında ise kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya yardım suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde
Sanık …’ın konut dokunulmazlığını ihlale ilişkin eylemini sanık … ile fikir ve eylem birliği içerisinde gerçekleştirdiği gözetilmeyerek 5237 sayılı Kanunun 119 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca ceza arttırımı yapılmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

1. Sanıklar … ve …’nın olayın başlangıcından sonuna kadar fikir ve eylem birliği içinde hareket ettiklerinin anlaşılması karşısında, sanıkların eylemlerini 5237 sayılı Kanunun 37 nci maddesinin birinci fıkrasındaki iştirak hükümleri içerisinde gerçekleştirdiklerinin kabulünde, ceza miktarı bakımından uygulama imkanı bulunmayan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (5271 sayılı Kanun) 231 inci maddesinin beşinci fıkrasındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun (5237 sayılı Kanun) 51 inci maddesindeki erteleme hükümlerinin uygulanmamasında isabetsizlik görülmemiş, 16.06.2015 tarihinde gerçekleşen birinci olayda sanıkların mağdureyi araca zorla bindirerek götürdükleri, aracın kaza yapması üzerine serbest bırakmaları karşısında, atılı suçun tamamlandığı anlaşıldığından sanık … müdafiinin temyiz sebeplerinin reddine karar verilmiştir.
2.Görevlilerce düzenlenen tutanak, adli rapor, tanık anlatımları, sanıkların tevil yollu ikrarları ile dava dosyası kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, sanığın üzerine atılı suçları işlediğine yönelik Mahkemenin suçların sübutu ve kabulünde isabetsizlik görülmemiş olup yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ve yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık … ve … müdafiinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazı ile sanık … müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
A.Sanık … hakkında kasten yaralama suçundan suçu yönünden
Sanık hakkında hükmolunan netice cezanın türü ve miktarı gözetildiğinde 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2 nci maddesi uyarınca hükmün kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz isteğinin karar tarihi itibarıyla 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrası ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 317 nci maddesi gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B.Sanıklar … ve … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, sanık … hakkında konut dokunulmazlığını ihlal, sanık … hakkında ise kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya yardım suçları yönünden
Gerekçe bölümünde B numaralı bentte açıklanan nedenle Bulancak Asliye Ceza Mahkemesinin 02.12.2015 tarihli kararına yönelik sanık … ve … müdafiinin temyiz itirazı ile sanık … müdafiinin temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık … ve … müdafiinin temyiz itirazı ile sanık … müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.06.2023 tarihinde karar verildi.