Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2020/6852 E. 2023/4886 K. 15.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/6852
KARAR NO : 2023/4886
KARAR TARİHİ : 15.06.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/284 E., 2016/137 K.
SUÇLAR : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 08.07.2015 tarihli iddianamesi ile sanıklar hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan cezalandırılmaları istemiyle dava açılmıştır.
2. İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.03.2016 tarihli kararı ile sanıklar hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, her iki mağdura yönelik eylemleri nedeniyle ayrı ayrı olmak üzere, 5’er yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Cumhuriyet savcısının temyiz isteği, sanıkların atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu bakımından suç kastı ile hareket ettikleri sübuta ermediğinden mahkûmiyet kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.
2. Sanık … müdafiinin temyiz isteği, sanık hakkında mahkûmiyet hükmü verilebilecek nitelikte her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmadığına, mağdurların ifadelerinin birbiri ile çelişkili olduğuna, sanığın suç kastının bulunmadığına, sanığın diğer sanıkların eylemlerine engel olduğuna, beraat kararı verilmesi gerektiğine, ilişkindir.
3. Sanık … müdafiinin temyiz isteği, eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna, katılanların çelişkili, tutarsız ve gerçek dışı beyanlarda bulunduğuna ilişkindir.
4. Sanık … müdafiinin temyiz isteği, katılanların çelişkili beyanlarda bulunduğuna, sanığın cezalandırılması için katılanların çelişkili beyanlarından başka delil bulunmadığına, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, sanık …’e ait şirkette pazarlamacı olarak çalışan katılanların sanık …’den evlilik hazırlığı yapmak üzere izin istedikleri, sanık …’in şirketinin yeterli çalışanı olmadığı gerekçesiyle katılanların izin taleplerini reddettiği, katılanların izin almakta ısrar etmeleri ve şirkette çalışmak istememeleri nedeniyle sanık … ile katılanlar arasında tartışma çıktığı, sonrasında sanık … ile şirket çalışanları olan sanıklar … ve …’nin fikir ve eylem birliği içerisinde katılanların hürriyetini kısıtlamak suretiyle atılı suçu işledikleri iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
1. Sanıklar … ve … hakkında kurulan hükümler yönünden;
Olayın intikal şekli ve zamanı, olayın intikaline ilişkin kolluk tarafından tutulan 30.08.2013 tarihli tutanak, katılanların kovuşturma aşamasında olaya ilişkin ayrıntılı ve kendi içinde ve birbiri ile uyumlu beyanları, olaydan hemen sonra katılanlar ile ilgili alınan ve olay öyküsü ile uyumlu doktor raporları, sanıkların aşamalardaki katılanların beyanlarını kısmen doğrular nitelikteki savunmaları ve tüm dava dosyası kapsamına göre, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasıfları ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, Cumhuriyet savcısının, sanıkların atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu bakımından suç kastı ile hareket ettikleri sübuta ermediğinden mahkûmiyet kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna, sanık … müdafiinin, eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna, katılanların çelişkili, tutarsız ve gerçek dışı beyanlarda bulunduğuna, sanık … müdafiinin katılanların çelişkili beyanlarda bulunduğuna, sanığın cezalandırılması için katılanların çelişkili beyanlarından başka delil bulunmadığına, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine yönelik temyiz talepleri reddedilmiştir.

2. Sanık … hakkında kurulan hüküm yönünden;
Kolluk tarafından olayın intikali sonrasında düzenlenen 30.08.2013 tarihli tutanakta, katılanların, sanık …’ın olayı aralamak istediği ve kendilerine hiçbir müdahalede bulunmadığını söylediklerinin yer alması ve tutanağı doğrular şekilde, kovuşturma aşamasında mağdur …’nün, sanık …’ın zeytinlikte diğer sanıklar kendilerini darp ederken, onları tutup, engel olmaya çalıştığını, mağdur …’in kovuşturma aşamasındaki beyanında, sanık …’nin kendisine telefonunu verip annesini aramasını ve durumunu haber vermesini sağladığı yönündeki ifadesi ve tüm dava dosyası kapsamına göre, hüküm kurulurken 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 61 inci maddesi uyarınca yasal gerekçelerle alt sınırdan uzaklaşılmasında bir isabetsizlik yok ise de, 5237 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinde yer alan “suç işleyen kişi hakkında fiilin ağırlığıyla orantılı cezaya hükmolunur” şeklindeki orantılılık ilkesi ile hak ve nesafet kuralları ve özellikle suçun işleniş saiki gözetilmeden yazılı şekilde sanık … hakkında temel cezanın alt sınırdan fazlaca uzaklaşmak suretiyle tayin edilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
1. Gerekçe bölümünün birinci bendinde açıklanan nedenlerle İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.03.2016 tarihli ve 2015/284 Esas, 2016/137 Karar sayılı sanık … ve … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan kararlarında Cumhuriyet savcısı, sanık … müdafii ve sanık … müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden Cumhuriyet savcısı, sanık … müdafii ve sanık … müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
2. Gerekçe bölümünün ikinci bendinde açıklanan nedenlerle İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.03.2016 tarihli ve 2015/284 Esas, 2016/137 Karar sayılı sanık … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan kararlarına yönelik Cumhuriyet savcısı ve sanık … müdafiinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.06.2023 tarihinde karar verildi.