Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2020/6199 E. 2023/3075 K. 09.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/6199
KARAR NO : 2023/3075
KARAR TARİHİ : 09.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığının 06.05.2015 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dolayı 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 109 uncu maddesinin birinci fıkrası ve üçüncü fıkrasının (e) bendi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. Iğdır 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin, 25.12.2015 tarihli kararı ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Yaşar Karakuş’un temyiz isteği; mağdur …’in kendisi ile rıza ile geldiği, hiçbir cebir, tehdit ve zorlama bulunmadığı, bu nedenle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun oluşmadığı, ilk derece mahkemesi kararında ikrarda bulunduğu iddia edilse de başkaca delille desteklenmeyen ikrarın mahkûmiyete esas teşkil etmeyeceği bu nedenle usul ve yasaya aykırı kararın temyizen incelenerek bozulması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, sanığın resmi nikahlı eşi mağduru olay günü aralarında yaşanan anlaşmazlık sonrası zorla kolundan tutarak cebirle birlikte yaşadıkları eve götürüp hürriyetini kısıtladığı iddiasına ilişkindir.
2. Aynı gün mağdur … olay nedeniyle sanık hakkında şikayette bulunmuştur.

IV. GEREKÇE
1. Olayda mağdurenin rızası bulunduğuna, suç işleme kastının olmadığına, eksik incelemeyle karar verildiğine ilişkin temyiz sebeplerine yönelik olarak; mağdur …’in aşamalardaki istikrarlı beyanları, tanık beyanları, sanık Yaşar’ın mahkeme huzurundaki kısmi ikrar içeren beyanları, kati hekim raporu sanığın, eşine karşı silahla kişiyi hürriyetten yoksun kılma suçunu işlediğini sabit kılmaktadır.
2. İlk derece Mahkemesi kararında, sanığın eylemini eşine karşı, silahtan sayılan kablo ile işlemiş olması sebebiyle birden fazla ağırlaştırıcı neden bulunduğu gerekçesi ile temel cezanın alt sınırın üzerinde belirlenmesine rağmen, hüküm fıkrasında uygulama maddesi olarak 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinin gösterilmemiş olduğu ancak mahallinde bu hususun karara eklenmek suretiyle giderilmesinin mümkün olduğu görülmüştür.
3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanıkların yerinde görülmeyen temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Iğdır 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin, 25.12.2015 tarihli kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.05.2023 tarihinde karar verildi.