Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2020/5945 E. 2023/5086 K. 20.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/5945
KARAR NO : 2023/5086
KARAR TARİHİ : 20.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/18 E., 2016/161 K.
SUÇLAR : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, özel hayatın gizliliğini ihlal, şantaj
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Silivri Cumhuriyet Başsavcılığının, 12.07.2010 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, özel hayatın gizliliğini ihlal ve şantaj suçlarından cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.
2. Silivri 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 19.07.2011 tarihli kararı ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası, şantaj suçundan 10 ay hapis cezası ve 80,00 TL adli para cezası, özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.

3. Sanığın denetim süresi içerisinde yeniden suç işlemesi üzerine yapılan yargılamada, Silivri 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.03.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası, şantaj suçundan 10 ay hapis cezası ve 80,00 TL adli para cezası, özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği somut bir nedene dayanmamaktadır.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, sanık ile mağdure arasında arkadaşlık ilişkisi bulunduğu, bu süreçte cinsel ilişkiye girdikleri, sanığın, mağdurenin bilgisi dışında, girmiş oldukları bir cinsel ilişkiyi cep telefonu kamerası ile kayda aldığı, mağdurenin kendisinden ayrılmak istemesi üzerine, söz konusu görüntüleri yaymakla tehdit ettiği, intikalden bir hafta kadar önce mağdure ile konuşmak için onun evine geldiği, mağdurenin sanıkla konuşmak istemediğini iletmesi üzerine, sanığın balkondan içeri girerek mağdureyi silah tehdidi ile aşağıya indirdiği, bir süre konuştuktan sonra serbest bıraktığı iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
A. Sanık hakkında şantaj ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından kurulan hükümler yönünden;
Tüm dava dosyası kapsamındaki deliller birlikte değerlendirildiğinde, sanığın üzerine atılı suçları işlediğine yönelik kararda bir isabetsizlik görülmemiş, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın somut bir nedene dayanmayan temyiz sebepleri yerinde görülmemekle, kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B. Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hüküm yönünden;
1. Tüm dosya kapsamına göre, sanığın olay gecesi konuşmak amacıyla mağdurenin evine geldiği, mağdurenin sanıkla görüşmek istememesi üzerine, sanığın evin birinci kat balkonundan içeri girerek mağdurenin bulunduğu odaya yöneldiği, mağdureden dışarı çıkmasını istediği, mağdurenin kabul etmemesi sonrasında yanında getirdiği kuru sıkı tabancayı doğrultarak, ”Dışarıya çıkacaksın yoksa bu tabancayı patlatırım.” demek suretiyle tehdit edip onu aşağı indirdiği, bir süre konuştuktan sonra mağdureyi serbest bırakması şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın mağdureye yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eylemini tehditle gerçekleştirdiği anlaşılmakla, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca mahkumiyet hükmü kurulması gerekirken, yazılı şekilde aynı maddenin birinci fıkrası uyarınca karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
2. Sanığın alıkoyduğu mağdureyi, bu suçtan soruşturmaya başlanmadan önce, onun şahsına zararı dokunmaksızın kendiliğinden serbest bıraktığı anlaşılmakla, sanık hakkında kurulan hükümde şartları oluştuğu halde 5237 sayılı Kanun’un 110 uncu maddesinin uygulanmaması hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
A. Şantaj ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından kurulan hükümler yönünden;
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenlerle Silivri 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.03.2016 tarihli kararında sanığın somut bir nedene dayanmayan temyiz itirazı ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden, sanığın temyiz itirazının reddiyle hükümlerin, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
B. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hüküm yönünden;
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenlerle Silivri 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.03.2016 tarihli kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci ve 326 ncı maddeleri gereği, ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.06.2023 tarihinde karar verildi.