Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2020/5868 E. 2023/3013 K. 09.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/5868
KARAR NO : 2023/3013
KARAR TARİHİ : 09.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Amasya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 23.02.2016 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında müşteki …’a yönelik kişiyi hürriyetinden yokun kılma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 109 uncu maddesinin birinci, üçüncü fıkrasının (e) bendi ve 58 inci maddesi uyarınca cezalandırılması talep olunmuştur.
2. Amasya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.02.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yokun kılma suçundan 5237 sayılı Kanunun 109 uncu maddesinin ikinci, üçüncü fıkrasının (e) bendi ve 58 inci maddesi uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği, hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine, şayet mahkumiyet kararı verilecek ise üst hadden ceza tayin edilip lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, sanığın, aralarındaki anlaşmazlık nedeniyle bir süredir ayrı yaşadığı resmi nikahlı eşi olan katılana ortak çocuklarını göstermek ve konuşmak amacıyla kendi işyerinde buluştukları sırada aralarında çıkan tartışmada işyerinin kapsısını arkadan zincirle kilitleyerek katılanı darp ettiği, ihbar üzerine olay yerine gelen görevlilerin tüm ikna çalışmalarına rağmen kapıyı açmayarak katılanın gitmesine izin vermediği, bir süre sonra katılanın, işyerinin camlarını kırarak dışarı çıktığı iddiasına ilişkindir.
2. Görevlilerce düzenlenen 22.09.2014 tarihli adli raporda, katılanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı ve hayati tehlikesinin bulunmadığı belirtilmiştir.
3. Görevlilerce düzenlenen 22.09.2014 tarihli tutanakta ise, … Erkek Kuaförü adlı işyerinde kavga ihbarı üzerine olay yerine gidildiğinde … adlı şahıs ile … adlı şahsın içeride tartıştıkları, ancak kapının arkadan zincirle kilitli olduğunun görüldüğü, …’in tüm ikna çalışmalarına rağmen kapıyı açmayarak …’in gitmesine izin vermediği, bir süre sonra …’in işyerinin camlarını kırarak dışarı çıktığı ifade edilmiştir.
Sanığın ikrar içeren savunması mevcuttur.

IV. GEREKÇE
1. Hapis cezasının miktarı ve sanığın tekerrüre esas adli sicil kaydı dikkate alınarak sanık hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesi ve aynı Kanun’un 51 inci maddesi ile 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrasının uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiş, ceza tayin edilirken, temel cezanın alt sınırdan tayin edildiği anlaşıldığından sanığın bu yönündeki temyiz sebepleri reddedilmiştir.
2. Olaylar olgular bölümünde belirtilen hususlar ile dava dosyası kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine yönelik Mahkemenin suçun sübutu ve kabulünde isabetsizlik görülmemiş olup yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasıflarının ve yaptırımlarının doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Amasya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.02.2016 tarihli kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün Tebliğnameye uygun olarak oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.05.2023 tarihinde karar verildi.