Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2020/5696 E. 2023/3109 K. 10.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/5696
KARAR NO : 2023/3109
KARAR TARİHİ : 10.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, tehdit
HÜKÜMLER : Beraat

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı (5271 sayılı Kanun) maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kuşadası Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 15.05.2015 tarihli iddianamesiyle sanık hakkında mağdura yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kasten yaralama ve tehdit suçlarından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi, 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ve 53 üncü maddeleri gereğince cezalandırılması istemi ile dava açılmıştır.
2. Kuşadası 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.02.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında mağdura yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kasten yaralama ve tehdit suçlarından 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereğince beraat kararları verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Cumhuriyet savcısının temyiz isteği, mağdurun beyanı ve toplanan delillere göre, tehdit ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının işlendiği hususunda kuvvetli deliller olduğu ve mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, sanığın suç tarihinde resmi nikahlı eşi olan mağdureyi ”hiçbirinizi yaşatmayacağım” diyerek tehdit etmek suretiyla zorla arabaya bindirdiği, araç içerisinde göğsüne yumruk attığı iddiasına ilişkindir.
2. Dava dosyası içerisinde bulunan 11.05.2015 tarihli olay tutanağında, Kuşadası istikametine doğru seyir halinde olan 35.. plakalı araçta bir erkek ve bir bayan şahsın birbirlerini darp ettikleri ve aracın camlarının kırık olduğunun ihbar edildiği, bahse konu aracın Kuşadası Otogarında olduğu bildirilerek bahse konu yere gelindiği, mağdurun zorla arabaya bindirildiğini beyanla sanıktan şikayetçi olduğu hususlarının tespit edildiği anlaşılmıştır.
3. Kuşadası Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 11.05.2015 tarihli adli raporda, mağdurda darp ve cebir izi bulunmadığı tespit edilmiştir.

IV. GEREKÇE
Tüm dava dosyası içeriği, mağdurenin aşamalardaki tutarlı beyanları, olayın kolluğa intikal şekli, temyize gelmeyen sanık D.E.’nin beyanları birlikte değerlendirildiğinde, sanık ile mağdurun suç tarihinde evli oldukları, sanığın mağdurun çalıştığı işyerine gelerek mağduru tehdit ile zorla arabaya bindirdiği anlaşılmıştır.
Sanığın mağduru zorla arabaya bindirdikten sonra kayınpederinin evinin önüne geldiği, sanığın arabanın içinden inip kayınpederinin evine girdiği, bu sırada mağdurun kapıları kilitli araba içerisinde beklediği, sanığın evde kimseyi bulamadığı ve tekrar arabaya geldiği, mağdurun kardeşi D.E.’nin sanığa ait aracı gördüğü ve aracı durdurmak istediği, ancak sanığın arabayı sürmeye devam ettiği, temyize gelmeyen sanık D.E.’nin arabanın üzerine atlaması sonucunda arabanın camlarının zarar gördüğü anlaşılmıştır.
Sanık savunmasında, mağdureyi zorla arabaya bindirdiğini kabul etmemekle birlikte, kayınpederinin evinin önünde temyize gelmeyen sanık D.E.’nin arabayı durdurmaya çalıştığını, mağdurenin ise arabanın durması için el frenini kaldırdığını, bunun üzerine mağdurenin göğsüne vurarak arabayı hareket ettirdiğini beyanla atılı suçlamayı kısmen tevil yollu ikrar etmiştir.
Açıklanan hususlar göz önüne alındığında, sanığın eyleminin kül halinde cebir ve tehdit kullanarak eşe karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu ve sanığın 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi gereğince cezalandırılması yerine, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve tehdit suçlarından ayrı ayrı beraat kararları verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Kuşadası 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.02.2016 tarihli kararına yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.05.2023 tarihinde karar verildi.