Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2020/5664 E. 2023/5884 K. 06.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/5664
KARAR NO : 2023/5884
KARAR TARİHİ : 06.07.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI :2015/103E., 2016/44 K.
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Beraat

Katılan vekilinin temyiz isteminin sadece beraat kararlarına yönelik olduğu ve bu nedenle hakkında beraat kararı verilen sanıklar …, …, …’e yönelik olarak yapılan temyiz incelemesinde;
Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin, temyiz edilebilir oldukları, temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu, temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sanıklar hakkında hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan cezalandırılması için kamu davası açılmıştır.
2.İstanbul 20. Ceza Mahkemesinin, 29.02.2016 tarihli kararı ile sanıklar hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatlerine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz istemi, katılanın 6 kişiye karşı küfür edemeyeceğine, sanık savunmalarının aksine sadece tokat atılması suretiyle kişinin gömleğinin yırtılmasının hayatın olağan akışına aykırı düştüğüne, sanıkların maddi zararlarının bulunmadığına yöneliktir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, aralarında hukuki ihtilaf bulunan sanık …’nün olay tarihinde konuşmak bahanesi ile katılanı olay yerine getirdikten sonra, oda kapısını kilitlemesi ve katılanın sanıklar tarafından katılanın darp edildiği iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
A.Sanık … Hakkında Kurulan Hükme Yönelik Yapılan Temyiz Talebinin İncelemesinde
Sanığın, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’nden temin olunan güncel nüfus kayıt örneğine göre hüküm tarihinden sonra 24.02.2020 tarihinde vefat ettiğinin anlaşılması karşısında, bu durumun Mahkemece araştırılarak 5237 sayılı Kanun’un 64 üncü maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının düşürülüp düşürülmeyeceğinin karar yerinde değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmıştır.
B.Sanıklar … ve … Hakkında Kurulan Hükümlere Yönelik Yapılan Temyiz Talebinin İncelemesinde
1. Katılan ile sanık … ve temyiz dışı sanık … ile tanık konumunda bulunan …’in İstanbul firmasına ait otobüsü aldıkları ve beraber işlettikleri, …, … ve …’in ortaklıktan ayrılmak istediği, katılanın tarafların ortaklık parası olan 60 bin TL’yi taraflara ödeyerek ortaklıktan çıkmalarını kabul ettiği, katılanın parayı ödememesi üzerine sanık …’nün olay tarihinde konuşmak bahanesi ile katılanı otobüs firması yazıhanesine getirdiği, kapıyı kilitlediği ve katılanın sanıklar tarafından katılanın darp edildiği anlaşılmıştır.
2.Katılanın aşamalarda alınan ifadesinin istikrarlı olduğu anlaşılmıştır.
3.Sanıkların alınan savunmalarının kendi aralarında ve birbirleriyle çelişkili olduğu görülmüştür.
4.Dosya kapsamında tanık olarak ifadesi alınan M.A., N.A. ve C.U.’nun alınan ifadelerinde olay yerine geldiklerinde katılanın bitkin olduğu, gömleğinin yırtılmış olduğu ve kendisini hastaneye götürme talebi olduğunun beyan edildiği tespit edilmiştir.
5.Katılanın doktor raporunda, … ve sol alt kadranda kızarıklığın mevcut olup BTM ile giderilebilecek şekilde yaralandığı anlaşılmıştır.
6.Tüm dava dosyası kapsamında, sanık …’nün arasında hukuki ihtilaf bulunan katılanı konuşmak bahanesi ile olay yerine getirdiği, oda kapısını kilitlediği ve sanıklar ile temyiz dışı sanığın katılanı darp ettiği, bu hususun katılan ifadesi, tanık beyanları ile de anlaşıldığı, sanıkların böylelikle 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (b) bendi ve sanık … hakkında ayrıca eylemi hukuki ihtilaf nedeniyle haksız tahrik altında işlediği belirlenerek mahkumiyetlerine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.02.2016 tarihli kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği Tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.07.2023 tarihinde karar verildi.