Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2020/5655 E. 2023/2768 K. 03.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/5655
KARAR NO : 2023/2768
KARAR TARİHİ : 03.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 28.11.2014 tarihli iddianamesi ile sanıklar hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 109 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.

2. Bursa 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16.12.2015 tarihli kararı ile sanık … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi ve 51 inci maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın ertelenmesine; sanık … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,, hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Cumhuriyet savcısının temyiz isteği; sanıklar hakkında kurulan hükümlerde 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının f bendi uyarınca arttırım yapılması gerektiğine, ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. İncelemeye konu olay; 13 yaşındaki mağdure …’ın annesi ile birlikte yaşadığı evden kaçma iradesiyle ayrılarak arkadaşı tanık D.Ü.’nün evine giderek 5 gün kaldığı, bu kez tanık D.Ü. ile birlikte evden kaçarak sanık … ile buluşup birlikte sanık …’in evine giderek burada da 7 gün kaldığı, mağdurenin annesinin kayıp ihbarı üzerine mağdurenin sanık …’in evinden alındığı, iddiasına ilişkindir.
2. 22.10.2014 tarihli Bursa Doktor Ayten Bozkaya Çocuk Hastanesi Adli Muayene Raporu’na göre, mağdurenin yapılan muayenesinde; darp cebir izi bulunmadığı belirlenmiştir.
3. 10.10.2014 tarihli tutanak içeriğine göre; mağdurenin annesi müşteki …’ın 10.10.2014’de Emniyet Birimi’ne kendiliğinden gelerek mağdure hakkında kayıp ihbarında bulunduğu tespit edilmiştir.
4. 22.10.2014 tarihli yakalama tutanağı’na göre; sanık … yaya haldeyken kolluk ekibi tarafından yakalandığı, mağdurenin de sanık …’in evinden alınarak ailesine teslim edildiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 01.12.2015 tarihli 2014/14-198 Esas 2015/428 Karar, 17.02.2015 tarihli 2014/14-307 Esas 2015/8 sayılı Kararları nazara alındığında, on beş yaşını tamamlamamış olan mağdurenin kendi özgür iradesi ile serbestçe hareket etme hakkı, niteliği itibariyle üzerinde mutlak surette tasarrufta bulunabileceği bir hak olmadığından, bu hakkının ihlaline yönelik olarak suça sanık tarafından gerçekleştirilen eylemle ilgili gösterdiği rıza da hukuken geçerli sayılmayacağı ve bu cihetle sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan suçu oluşturduğu anlaşılmakla; Mahkeme’nin kabulünde isabetsizlik görülmediğinden, Tebliğnamede bu husustaki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
2. Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer itirazlarının reddine, ancak;
Sanıkların kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu birlikte çocuğa karşı gerçekleştirdikleri gözetilmeden, haklarında 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b, f) bentlerinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bursa 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16.12.2015 tarihli

kararına yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye bozma gerekçesi yönünden kısmen aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 03.05.2023 tarihinde karar verildi.