YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/3346
KARAR NO : 2021/17445
KARAR TARİHİ : 13.09.2021
Suçluyu kayırma suçundan sanık …’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 283/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Kayseri 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/10/2019 tarihli ve 2019/572 esas, 2019/844 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, olay günü … plakalı aracın takla atması suretiyle meydana gelen trafik kazasında, sanık …’in yolcu koltuğunda oturduğu halde diğer sanık …’i kovuşturmadan kurtarmak amacıyla aracı kendisinin kullandığını beyan etmesi şeklinde gerçekleşen olayda, sanığa yüklenen suçun 5237 sayılı Kanun’un 270. maddesinde düzenlenen suç üstlenme suçunu oluşturacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 25.03.2020 gün ve 2019-20774 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.05.2020 gün ve KYB – 2020/45709 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Alkollü ve ehliyetsiz araç kullanmak suretiyle trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işleyen …’in yargılanmasının engellenmesine imkan sağlamak için aracı kendisinin kullandığı yönünde beyanda bulunan ve kanun yararına bozma incelemesine gelen hükümlü …’in kendisinin beyanına göre alkollü olması, olay sırasında yaralanması ve bacağının kırılması nedeniyle üstlendiği fiilin kendisi yönünden suç oluşturması dikkate alındığında, eyleminin TCK.nın 270. maddesinde düzenlenen suç üstlenme suçunu oluşturacağı gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması; ayrıca bozma içeriğine göre; dairemizin 2020/2463 Esas sayılı dosyasında 01.10.2020 tarihli kararla, somut norm denetimi yoluyla iptal istemli başvuru üzerine Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 gün ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı Kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin “01.01.2020 tarihi itibariyle… hükme bağlanmış ve kesinleşmiş dosyalarda …. basit yargılama usulü uygulanmaz” bölümündeki “hükme bağlanmış” ibaresinin Anayasanın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 38. maddesinde suçun kanuniliği ve cezanın kanuniliği güvence altına alınmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 7/1. maddesinde de aynı güvencelere yer verilerek “lehe kanunun uygulanması ilkesi” benimsenmiştir.
Maddi ceza hukukuna ilişkin hükümler içeren basit yargılama usulünün “hükme bağlanmış dosyalarda” uygulanmasını engelleyen 5271 sayılı CMK.nın geçici 5. maddesinin (d) bendindeki “hükme bağlanmış” ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle temyiz davasına konu dosyalarda lehe hükümler içeren CMK.nın 251/3. maddesinin uygulanması imkanının doğması ve bu konuda mahkemesince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı’nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden Kayseri 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16.10.2019 tarih, 2019/572 Esas ve 2019/844 Karar sayılı kararının CMK.nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine, dosyanın Adalet Bakanlığı’na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 13.09.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.