Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2020/2375 E. 2020/15696 K. 21.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/2375
KARAR NO : 2020/15696
KARAR TARİHİ : 21.09.2020

İhbarname No : KYB – 2020/38741

İftira suçundan meçhul şüpheli hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 04/03/2019 tarihli ve 2018/89589 soruşturma, 2019/13846 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Antalya 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 21/11/2019 tarihli ve 2019/3304 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet Savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu,
Somut olayda, kimliği belirsiz şüphelinin 03/08/2017 tarihinde 112 acil çağrı merkezini arayarak “…… … isimli Kepez İlçe Milli Eğitim Müdürü de fetöcüdür.” şeklinde ihbarda bulunması üzerine, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/57587 sayılı soruşturma dosyasında inceleme konusu dosya müştekisi şüpheli hakkında delil yetersizliği nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği; Cumhuriyet Başsavcılığınca, sadece şikayet veya ihbar hakkının kullanılması sonucu başlatılan soruşturma kapsamında delil yetersizliğinden kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesinin atılı iftira suçunun oluşması için yeterli olmayacağı, müştekinin sırf ceza almasını sağlamak amacıyla ihbarın yapıldığı yönünde soyut iddia dışında emare bulunmadığı gerekçesi ile 04/03/2019 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair verilmiş ise de, müşteki vekilinin şikâyet dilekçesi üzerine başlatılan soruşturma kapsamında her hangi bir soruşturma işlemi yapılmadan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğinin anlaşılması karşısında, 112 acil çağrı merkezini arayarak müşteki hakkında ihbarda bulunan kişinin tespitine yönelik araştırma yapılarak şüphelinin kimlik bilgileri tespit edilerek ifadesinin alınması ve toplanacak diğer deliller ve yapılacak etkin soruşturma sonucuna göre şüphelinin hukukî durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturma sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 17.03.2020 gün ve 2020-2930 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığının 26.03.2020 gün ve KYB/2020-38741 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçi … … vekilinin 01.11.2018 tarihinde Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan dilekçesinde özetle; meçhul şüphelinin 03.08.2017 tarihinde 112 acil ihbar hattını arayarak Kepez İlçe Milli Eğitim Müdürü … …’ın fetöcü olduğunu beyanı üzerine; şikayetçi hakkında terör örgütüne üye olma suçundan yapılan soruşturma neticesinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, kararın kesinleştiği ve meçhul şüpheli hakkında iftira suçundan suç duyurusunda bulunması üzerine Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/89589 soruşturma, 2018/13846 karar sayılı kararıyla meçhul şüphelinin anayasal şikayet hakkını kullandığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği ve verilen bu karara yapılan itirazın mercii tarafından reddedilmesi üzerine kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Ceza Muhakemeleri Kanununda;
“Madde 160 – (1) Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.
(2) Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.
Madde 170 – (1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet Savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler.
Madde 172 – (1) Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir.
Madde 173 – (1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet Savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki Sulh Ceza Hâkimliğine itiraz edebilir.
(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
(3) (Değişik fıkra: 18.06.2014-6545 S.K./71. md) Sulh Ceza Hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet Savcısına gönderir. Cumhuriyet Savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) (Değişik fıkra: 25.05.2005-5353 S.K./26.mad) Sulh Ceza Hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet Savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
(5) Cumhuriyet Savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu madde hükmü uygulanmaz.” şeklinde yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere; Cumhuriyet Savcısı kendisine yapılan suç duyurusu veya şikayet üzerine suçun gerçekten işlenip işlenmediğinin tespiti için hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamalı ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yarayan tüm yasal yöntemlere başvurmalıdır. Toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açması, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vermesi gerekmektedir.
Soruşturmaya konu olayda, meçhul şüphelinin 03/08/2017 tarihinde 112 acil çağrı merkezini arayarak “…… … isimli Kepez İlçe Milli Eğitim Müdürü de fetöcüdür.” şeklinde ihbarda bulunması üzerine, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/57587 soruşturma, 2018/39397 karar sayılı soruşturma dosyasında inceleme konusu dosya şikayetçisi olan şüpheli hakkında delil yetersizliği nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği; bunun üzerine iftira suçundan suç duyurusunda bulunulduğu, Cumhuriyet Başsavcılığınca meçhul şüpheli hakkında Anayasal şikayet hakkını kullandığından bahisle Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/89589 soruşturma, 2018/13846 karar sayılı, 04/03/2019 tarihli kararıyla kovuşturmaya yer olmadığına dair verilmiş ve karara yapılan itiraz da mercii Antalya 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin 2019/3304 değişik iş sayılı, 21.11.2019 tarihli kararı ile reddedilmiş ise de, şikayetçi vekilinin şikâyet dilekçesi üzerine başlatılan soruşturma kapsamında her hangi bir soruşturma işlemi yapılmadan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğinin anlaşılması karşısında, 112 acil çağrı merkezini arayarak şikayetçi hakkında ihbarda bulunan kişinin tespitine yönelik araştırma yapılıp şüphelinin kimlik bilgileri tespit edilerek ifadesinin alınması, şikayetçinin beyanlarının da saptanması, şikayetçi hakkında terör örgütüne üyelik suçundan yapılan soruşturma dosyasının aslı ya da onaylı örneğinin dosyaya alınması ve toplanacak diğer deliller ve yapılacak etkin soruşturma sonucuna göre şüphelinin hukukî durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturma sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden, Antalya 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin 21.11.2019 gün, 2019/3304 değişik iş sayılı itirazın reddine ilişkin kararının CMK.nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı’na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 21.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.