Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2020/19792 E. 2023/5129 K. 20.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/19792
KARAR NO : 2023/5129
KARAR TARİHİ : 20.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2013/215 E., 2016/9 K.
SUÇLAR : Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla uygulanan usul hükümleri gereği temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, temyiz isteklerinin süresinde olduğu, temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Artvin Cumhuriyet Başsavcılığının 08.10.2013 tarihli iddianamesi ile sanıklar hakkında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan dava açılmıştır.
2. Artvin Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.01.2016 tarihli ve 2013/215 Esas, 2016/9 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan mahkûmiyet kararı verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanıklar Emre ve Kerime müdafiinin temyiz isteği, suç kasıtları olmadığı, katılan zararını derhal gidererek herhangi bir menfaat elde etmedikleri, suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığı, katılan zararının soruşturma sırasında giderilmiş olmasına rağmen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmadığı, atılı suçun tüzel kişiler tarafından işlenebileceği kabul edilmediği ve herhangi bir yaptırım öngörülmediği halde firma yetkilisi olan sanıklara suç yöneltilerek ceza uygulandığı, usul ve yasaya aykırı karar verildiği ve benzerine ilişkindir.
2. Sanık … müdafiinin temyiz isteği, olayın yaşandığı gün kendisine verilen şablon doğrultusunda hizmet tanıtımı yaptığı, karşı tarafla girdiği tanıtım konuşması dışında herhangi bir işlem gerçekleştirmediği, suç kastı olmadığı, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu ve benzerine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, sanık …’in 07.05.2013 günü … Grup isimli firmadan aradıklarını ve katılana, kredi kartını güncelleyip kredi kartı dosyasını kapatacaklarını söyleyerek kredi kartı bilgilerini istediği, ardından katılanı telefonda, kendisini … olarak tanıtan sanık …’ye yönlendirdiği, katılanın kredi kartı bilgilerinin güncelleneceği düşüncesiyle sanık …’ye kredi kart bilgilerini verdiği ve ardından telefonuna gelen mesajı okuduğu, sonrasında kart hesabından toplamda 299,00 TL tutarında … iletişim isimli firmaya ödeme yapıldığını öğrendiği, sanıkların böylece iştirak iradesi ile başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçunu işledikleri iddiasına ilişkindir.
2. Ziraat Bankası A.Ş. 13.08.2013 tarihli yazı ekinde gönderdiği katılana ait kredi kartı hesap özetinden, 07.05.2013 günü 299,00 TL taksitle … isimli iş yerinden harcama yapıldığı anlaşılmıştır.
3. Ziraat Bankası A.Ş. 11.03.2014 tarihli yazı cevabından, katılana ait kredi kartından 07.05.2013 günü saat 11.53’te … isimli işyerinden taksitli 299,00 TL harcamanın internet üzerinden yapıldığı bildirilmiştir.
4. Bahse konu firma yönetim kurulu başkanı …, sanık …, sanık … ve personel … imzası ile şirket çalışanı Menderes’in 07.05.2013 tarihinde müşteri katılan …’e gerçeğe aykırı beyanda bulunarak satış yapıldığının müşteri …’in itirazı üzerine anlaşılması nedeniyle işyerindeki gayri ahlaki davranışı sebebi ile iş akdine son verildiğine dair 20.06.2013 tarihli tutanak örneği dosya evrakına sunulmuştur.
5. 18.08.2014 tarihli tutanakta, sanık … ile yapılan görüşmede, müşteriler ile yapılan görüşmelerin güvenlik amaçlı hiçbir şekilde kayıt altına alınmadığını belirttiğinden bahse konu kayıtlara ulaşılamadığı, katılan … ile yapılan sözleşmenin iptal edildiği ve para iadesinin yapıldığı belirtildiğinden dolayı herhangi bir belge ve ses kayıt sistemine ulaşılamadığı imza altına alınmıştır.
6. Katılan 16.05.2013 tarihinde bankaya rıza dışında 07.05.2013 tarihinde 299,00 TL’lik taksitli alışveriş yapıldığı gerekçesiyle itiraz etmiş.
7. 04.03.2013 tarih 8270 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi içeriğinden Afyonkarahisarda bulunan … İletişim ve Telekomunikasyon Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi kurucularının … ve … olduğu anlaşılmıştır.
8. Katılan adına 07.05.2013-07.05.2014 tarihlerini kapsayan ve ferdi kaza sigorta hizmetinin hediye olarak verildiği ve satışının yasak olduğu dipnotu ile … Grup isimli firma tarafından düzenlenen ferdi kaza sertifikası dosya evrakına eklenmiştir.
9. PTT Artvin … Müdürlüğünün 22.12.2014 tarihli yazı cevabında, 300,00 TL’nin … Grup tarafından katılan adına 25.04.2014 tarihinde gönderildiği, fakat alıcı …’in parayı çekmediğinden ve iki aylık bekleme süresi sonunda 26.06.2014 tarihinde iade edildiği, 16.12.2014 tarihinde göndericisine iadeten ödendiği bildirilmiştir.

IV. GEREKÇE
Olay ve olgularda belirtilen hususlar dikkate alındığında sanıkların iştirak iradesi ile katılanı telefon ile arayarak kredi kartını güncelleyeceklerinden bahisle kredi kart bilgilerini temin ettikten sonra katılan bilgisi ve rızası dışında kredi kartından tek seferde harcama yaparak menfaat sağladıkları anlaşılmakla, yapılan yargılamaya göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak PTT Artvin … Müdürlüğünün 22.12.2014 tarihli yazı cevabında, 300,00 TL’nin … Grup tarafından katılan adına 25.04.2014 tarihinde gönderildiği, fakat alıcı katılan …’in parayı çekmediğinden ve iki aylık bekleme süresi sonunda 26.06.2014 tarihinde iade edildiği, 16.12.2014 tarihinde göndericisine iadeten ödendiğinin bildirilmesi, katılan …’in 30.09.2015 tarihli celsede, sanıkların zararını giderdiklerini beyan etmesi ile sanıkların kovuşturma aşamasında katılan zararını giderdiklerinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 245 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca tayin olunan cezadan etkin pişmanlık nedeniyle aynı Kanun’un 168 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca indirim yapılması gerektiği gözetilmeyerek fazla ceza tayini,
2. Sanıklar hakkında hapis cezasının yanında doğrudan hükmedilen adli para cezasının, 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince ‘en az yirmi ve en fazla yüz türk lirası olarak bir gün karşılığını belirleyip dört tam gün ile çarparak netice adli para cezasına hükmedilmesi gerekirken dört tam gün olarak bırakılması hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Artvin Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.01.2016 tarihli ve 2013/215 Esas, 2016/9 Karar sayılı kararına yönelik sanıklar müdafiilerinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.06.2023 tarihinde karar verildi.