Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2020/19439 E. 2023/8998 K. 22.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/19439
KARAR NO : 2023/8998
KARAR TARİHİ : 22.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/131 Esas, 2015/531 Karar
SUÇLAR : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığının 19.02.2015 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve silahlı tehdit suçundan kamu davası açılmıştır.

2. Tarsus 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.10.2015 tarihli kararı ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ve silahlı tehdit suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi, atılı suçların maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına, karakola götürmek amacıyla mağdurun kolundan tuttuğuna ve suç kastı bulunmadığına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, mağdur …’un sanığın yeğeni olan …ile birlikte kaçarak şehir dışına gittikleri sonra geri döndükleri 18.01.2015 günü, mağdurla …’nin caddede yürüdükleri sırada sanığın arkalarından gelerek mağdurun kolundan tuttuğu, …’nin ise amcası olan sanığı görüp ağlamaya başladığı ardından sanığın yolun kenarında duran aracının kapısını açtığı ve araca binmesini söylediği, ancak mağdurun binmeyeceğini söylemesi üzerine sanığın tutarak zorla araca bindirmeye çalıştığı ancak mağdurun kazağını çıkararak sanığın elinden kurtulup kaçtığı ve bunun üzerine sanığın aracında bulunan, adli emanetin 2015/154 sırasında kayıtlı bulunan av tüfeğini alarak mağduru kovaladığı ve bu suretle atılı suçların işlendiği iddiasına ilişkindir.
2. Tanık FD ve ÜA beyanlarında, sanığın, mağduru zorla arabaya bindirmeye çalıştığını, mağdurun üzerindeki kazağı çıkartarak sanığın elinden kurtulduğunu, ardından sanığın aracında bulunan av tüfeğini alarak mağduru kovaladığını beyan ettikleri anlaşılmıştır.
3. 24.1.2015 tarihli CD Çözümleme Tutanağına göre, mağdurun caddede atletli bir şekilde koşarak kaçtığı ve sanığın elinde bulunan av tüfeğiyle mağduru kovaladığına dair görüntüler tespit edilmiştir.
4.Sanık, mağdurun kolundan tutup arabanın yanına getirdiğini, zorla bindirmeye çalışmadığını, yakalamak için peşinden gittiğini tedbir amaçlı tüfeği yanına aldığını beyan ettiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yönünden;
Olay ve olgular bölümünde açıklanan hususlar ile dava dosyası kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; sanığın mağdura yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediğine yönelik Mahkemenin suçun sübutu ve kabulünde isabetsizlik görülmemiş olup yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ve eleştiri dışında yaptırımın doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
2. Silahlı tehdit yönünden suçu yönünden;
Sanığın yargılama konusu eylemi için belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereğince 8 yıllık olağan zamanaşımı öngörüldüğü anlaşılmıştır. Sanık hakkında kurulan hüküm tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.

V. KARAR
1. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yönünden;
Gerekçe bölümünde (1) nolu bentte açıklanan nedenle Tarsus 5.Asliye Ceza Mahkemesinin 15.10.2015 tarihli kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
2. Silahlı tehdit yönünden suçu yönünden;
Gerekçe bölümünde (2) nolu bentte açıklanan nedenle Tarsus 5.Asliye Ceza Mahkemesinin 15.10.2015 tarihli kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi gereği BOZULMASINA, bu hususu yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının verdiği yetkiye dayanarak 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrasının (f) bendi gereği zamanaşımı nedeniyle tebliğnameye aykırı olarak DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.11.2023 tarihinde karar verildi.