Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2020/17156 E. 2023/4142 K. 05.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/17156
KARAR NO : 2023/4142
KARAR TARİHİ : 05.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama
HÜKÜM : Beraat

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Muğla Cumhuriyet Başsavcılığının 02.11.2015 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan kamu davası açılmıştır.
2. Muğla 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.01.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılanın temyiz sebebi; sübuta ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, katılanın banka ve kredi kartlarından bilgisi ve rızası dışında çekim yapan ve hakkında ayrı bir yargılama olan …’ın işyerine sanığın kendi işyerine ait pos cihazını getirerek katılanın kredi kartının izinsiz kullanılması eylemini kolaylaştırmak suretiyle yardımda bulunduğu iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçu 5237 sayılı Kanun’un 245 inci maddesinin birinci fıkrasında; “Başkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlarsa, üç yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Maddenin gerekçesinde de; “Madde, banka veya kredi kartlarının hukuka aykırı olarak kullanılması suretiyle bankaların veya kredi sahiplerinin zarara sokulmasını, bu yolla çıkar sağlanmasını önlemek ve failleri cezalandırmak amacıyla kaleme alınmıştır.” denilmek suretiyle bu suçun anılan Kanun’a konulmasının amacı açıklanmıştır.
Kanun maddesindeki düzenleme karşısında;
a. Başkasına ait banka veya kredi kartının her ne suretle olursa olsun ele geçirilmesi veya elde bulundurulması,
b. Kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın kartın kullanılması veya kullandırılması,
c. Kişinin kendisine veya başkasına yarar sağlaması,
Şartlarının birlikte gerçekleşmesi hâlinde 5237 sayılı Kanun’un 245 inci maddesinin birinci fıkrasındaki yazılı olan suç oluşabilecektir.
5237 sayılı Kanun’un 245 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan yer alan “her ne suretle olursa olsun” ifadesi ile banka veya kredi kartının kanunlarda suç oluşturmayan eylemlerle ele geçirilmesi kastedilmektedir. Bu düzenleme ile kanun koyucu, banka ya da kredi kartının failin eline hukuka uygun yollardan geçmesi hâlinde doğabilecek tereddütleri gidermek istemiş ve bu ele geçirme hukuka uygun olsa bile banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılmasını yaptırıma bağlamıştır.
Bununla birlikte, söz konusu suçun maddi unsurunun gerçekleşmesi bakımından banka veya kredi kartının ele geçirilmesinin veya elde bulundurulmasının hukuka uygun olup olmadığı veya suç teşkil edip etmediği önemli değildir. Kart, sahibinin rızası dışında ve/veya suç teşkil eden yöntemlerle elde edilmiş olabileceği gibi, sahibinin rızası ile ele geçirilmiş de olabilir. Her iki hâlde de diğer şartları varsa başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçu oluşacaktır. Önemli olan, kartı kullanan kimsenin hukuka aykırı yarar elde etmiş olmasıdır.
5464 sayılı Kanun’un “Sahte belge düzenlenmesi” başlıklı 36 ncı maddesi; “Gerçeğe aykırı olarak harcama belgesi, nakit ödeme belgesi ya da alacak belgesi düzenlemek veya bu belgelerde ne surette olursa olsun tahrifat yapmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlayanlar, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılırlar.” şeklinde düzenlenmiş olup satış yapılmış gibi harcama belgesi, nakit ödemesi yapılmış gibi nakit ödeme belgesi, mal iadesi, hizmet alımından vazgeçilmesi ya da işlemin iptali olmaksızın bu işlemler yapılmış gibi alacak belgesi düzenlenmesi veya bu belgelerde tahrifat yapılması suretiyle kendilerine veya başkalarına yarar sağlayanların eylemleri suç olarak düzenlenmiştir.
Anılan suçun konusunu harcama, nakit ödeme ya da alacak belgesi oluşturmaktadır. Seçimlik hareketli olarak düzenlenen bu suçun tamamlanması için ise anılan belgelerin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi veya bu belgelerde ne surette olursa olsun tahrifat yapılması yeterli olmayıp ayrıca bu eylem sonucunda failin kendisine veya bir başkasına yarar sağlaması da gerekmektedir.
Anılan suç doğrudan kastla işlenilebilen bir suçtur. Failin hangi amaçla hareket ettiğinin diğer bir ifade ile saikinin bir önemi yoktur. Bu nedenle, örneğin; nakit ihtiyacı nedeniyle kendisine başvuran kişiye yardım etmek amacıyla herhangi bir mal satışı veya hizmet ifası olmadan bu kişinin kredi kartı ile POS cihazından çekim yapıp çektiği bu miktarı kart sahibine ödeyen failin eyleminin gerçeğe aykırı harcama belgesi düzenlemek suretiyle başkasına yarar sağlaması nedeniyle 5464 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesinde düzenlenen “Sahte belge düzenlenmesi” suçunu oluşturacağı kabul edilmelidir.
Bu bilgiler ışığında uyuşmazlık konuları birlikte değerlendirildiğinde; olay tarihinde katılanın müşteri olarak gittiği … Bar isimli işyerinin yetkilisi olan aynı zamanda incelemeye konu olaydan dolayı hakkında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan kesinleşen mahkumiyet kararı bulunan …’ın katılanın bilgisi ve rızası dışında katılana ait kartlarla sanığın işyerine ait pos cihazları ile kısa aralıklarla 5.470,00 TL çekim işlemi yaptığı anlaşılan olayda;
Sanığın inkara yönelik savunması, … hakkında katılanın banka ve kredi kartını sanığın işyerinde katılanın bilgisi ve rızası dışında kullandığı iddiası ile Muğla 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/685 Esas sayılı dosyasında açılan dava dosyası içeriği, …’ın bu dosya kapsamında alınan savunmaları ve tüm dosya kapsamındaki deliller birlikte değerlendirildiğinde; Sanığın, …’ın, katılana ait kredi kartları ile yaptığı çekim işlemlerini katılanın bilgisi ve rızası dışında yaptığından haberdar olduğuna ve …’ın iddia edilen katılanın banka ve kredi kartını rızası dışında dışında kullanması eylemine işyerine ait pos cihazını kullandırarak yardım eden sıfatı ile iştirak ettiğine dair mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 245 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen suçtan dolayı beraat kararı verilmesi isabetli ise de; sanığın, katılana herhangi bir mal veya hizmet satışı olmadan katılana ait banka ve kredi kartları ile gerçeğe aykırı olarak işyerine ait pos cihazından çekim işlemleri yaptırması şeklindeki eyleminin 5464 sayılı Kanun’un “Sahte belge düzenlenmesi” başlıklı 36 ncı maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu ve sanık hakkında 5464 sayılı Kanun’un 36 ıncı maddesi ve 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince mahkumiyet hükmü kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Muğla 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.01.2016 tarihli kararına yönelik katılanın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.06.2023 tarihinde karar verildi.